Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Maliye Araştırma Merkezi Konferansları Dergisi
Keywords (Original Language):
| Author Name | University of Author | Faculty of Author |
|---|---|---|
Abstract (2. Language):
21st century has brought a great economic transformation in global size along with itself. The developments that were experienced at the last quarter of 20lh century, have risen the highly accelerated utilization of advenced technologies which aim efficiency rises in institutionilised market economies. The developments İn using of advanced technologies have obliged the increase in the reseves of strategic and highly qualified labour force. Therefore, the transition to information society has materialized drastically. Together with these developments, service economy has became predominantly in the production structure of institutionilised market economies. Providing the increase in academic staff with the transformed socio-economic structure has became obliged because of both consisting the strategic labour force in great amounts and serving of training the highly qualified labour force. The transition of service economy is imperative in Turkey, which İs in the integration process with E.U., too. But, this transition process will be so hard because of the population structure of Turkey which of 20 % are working still in the agriculture sector. At that point, providing of contemporary transition of labour force reserve is absolutely one of the main factors that support service economy in Turkey. The results of statistical analyses that were made to academic staff, which aimed to measure the implemantation of R&D activities and the adaptation ability of training highly qualified labour force which are serving the transition of service economy, are not so hopeful. In Turkey, especially the increase in the reserve of students in higher education is seen largely as setting up schools only on paper. For this reason, to preserve the universities from the danger of beeing only as a certificate factories, the training of academic staff must be focused on rapidly.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
21 .yüzyıl, global çapta büyük bir ekonomik dönüşümü beraberinde getirmiştir. 20.yüzyılm son çeyreğinde yaşanan gelişmeler, kurumsallaşmış piyasa ekonomilerinde verim artışını hedefleyen ileri teknoloji kullanımının yüksek İvmeli artışına yol açmıştır. İleri teknoloji kullanımındaki gelişimse stratejik işgücü ve yüksek vasıflı işgücü rezervlerinin arttırılmasını zorunlu kılmıştır. Böylece bilgi toplumuna geçiş de büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Bu gelişmelerle beraber kurumsallaşmış piyasa ekonomilerinin üretim yapısında, servis ekonomisinin ağırlıklı hale geldiği görülmüştür. Hem yüksek vasıflı İşgücünün yetiştirilmesine hizmet etmesi, hem de bizzat stratejik İşgücünü önemli ölçüde oluşturması sebebiyle akademik personel rezervinde, dönüşen sosyoekonomik yapıyla bereber artışın sağlanması zorunlu hale gelmiştir. AB ile entegrasyon sürecindeki Türkiye'de de servis ekonomisine geçiş zorunluluğu mevcuttur. Ancak nüfusun hâlâ beşte ikisi tarımda çalışan ülkemizde, bu dönüşümü sağlamak oldukça sancılı olacaktır. Bu noktada servis ekonomisini destekleyecek en önemli unsurların başında, kuşkusuz işgücü rezervinin çağdaş dönüşümünü sağlamak gelmektedir. Akademik personel rezervinin, servis ekonomisine geçişe hizmet edecek ar+ge faaliyetlerini yürütme ve yüksek vasıflı işgücü yetiştirme konusunda adaptasyon kabiliyetini ölçmek amacıyla, yapılan istatistiksel analizlerin neticeleri, çok umut verici görünmemektedir. Türkiye'de özellikle yükseköğretimde öğrenci rezervindeki artışın, okul açmayla büyük ölçüde kâğıt üzerinde kaldığı görülmektedir. Bu sebeple üniversiteleri diploma fabrikası olma tehlikesinden korumak amacıyla, süratle akademik personel yetiştirilmesine ağırlık verilmesi gerekmektedir.
- 1
19-52