Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Maliye Araştırma Merkezi Konferansları Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Protagoras' doubts on the certainty of ideas and norms have played an important role in the emergence of a split among ideology, science, and exact science. Later, Bernstein's opinion that societal and political approaches would inherently be unable to avoid becoming ideological has prompted us to ponder the difference between ideology and science. As a result, whether social sciences (and thus economics) can be classified as science is one of the most frequently debated and controversial topics. According to the position whose central tenet is the divergence between ideology and science, every discipline that focuses on how things ought to be, as opposed to how they are, should be considered outside the scope of science. On the other hand, changes made by neo-classical economics in particular using mathematical models, to the classical theory of value and distribution in response to Marx's surplus-value theory can be viewed as attempts to enhance the scientific standing of established doctrine. In this study we will probe the definitions of ideology and science from different perspectives and explore whether economics can be termed a scientific discipline.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Protagoras'ın, fikirlerin ve doğruların mutlaklığı konusunda şüpheye düşmesi, ideoloji, bilim, pozitif bilim ayrımlarının ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamıştır, Daha sonraları Bernstein'ın her toplumsal ve siyasal yaklaşımın doğası gereği ideolojik olmaktan kaçamayacağı görüşü, bizi ideoloji-biİim ayrımında düşünmeye itmiştir. Bu nedenle sosyal bilimlerin dolayısıyla iktisadın bilim olup olmadığı en çok tartışılan ve üzerinde bir ortak görüşe varılamayan konulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. İdeoloji ve bilim ayrımını temel alan bu yaklaşımda, var olanı değil de, var olması gerekeni konu alan her yaklaşımın bilimin dışma düşeceği görüşü ağırlık kazanmaktadır. Diğer taraftan özellikle neo-klasik iktisadın, Marx'ın artı-değcr teorisine karşı, klasik değer ve bölüşüm teorilerinde, matematik modelleri analiz aracı olarak kullanarak yaptığı değişimlerde, yerleşik öğretiye bilimsellik sıfatı kazandırma uğraşı İçinde olduğunu görmekteyiz. Bu çalışmada ideoloji ve bilim tanımlamalarını değişik yaklaşımlarla ele alıp iktisadın bilimsel bir disiplin olup olamayacağını tartışacağız.
FULL TEXT (PDF):
- 1
1-10