You are here

GORDİON KRAL MEZARI'NIN AĞAÇ MALZEMESİ ÜZERİNDE ORMANCILIK YÖNÜNDEN ARAŞTIRMALAR

A STUDY ON THE WOODEN MATERIALS OF THE GORDION ROYAL TOMB WITH SPECIAL REFERENCE TO FORESTRY

Journal Name:

Publication Year:

Abstract (2. Language): 
The Gordion Royal Tomb belongs to the kingdom of Phyrigia which was founded in the area west of the Kızılırmak river around 800 B. C. and survived for only about 180 years. Gordios I was the founder of the kingdom and the «Royal Mausoleum» was built for his son and successor Midas I. Gordion, the capital of Phrigians was located at the site of present Yassıhöyük Village which is about 20 klm. from the tawn Polatlı on the Ankara - İstanbul railway. It is also on the old royal highway between Susa and Sart. The Gordion Royal Tomb (Mausoleum) is the largest amoung the 30 old oyuk (hüyüks) in that vicinity. Oyuk having a circle base 250 m. in diameters and 50 m. in height was founded on a flat plain. The tomb was located at the southern portion of the hüyük and made of hewed logs laying one on other horizontaly and forming a 6.20 X 5.10 X 3.50m. room with wooden walls. This room has no exits like windows and doors and its ceiling also was made of hewed logs. The roof was not flat, but double pitched (saddle), with a ridge pole consisting of double beams of 40 X 45 cm. going lengthwise. The floor was also made of hewed logs of various sizes. About 75 logs were used for the entire interior structure. The exterior part of the walls consisted of round logs layed harizon-tally forming a kind of protection wall for the room. These logs were about 8.70 m long and 45 - 50 cm. in diameter. More than 60 logs were used for this exterior structure.
Abstract (Original Language): 
İnsan oğlunun dünya yüzünde ilk ortaya çıkışından bugüne kadar geçen uzun gelişim süresinde onunla orman arasında cok sıkı bağların bulunduğu isbatlanmağa muhtaç olmayan bir gerçektir. Nc vazık ki bu sürekli İnsan - Orman münasebeti, dünyanın belirli bazı bölgeleri hariç, hemen daima ormanın aleyhine olagelmiştir. İlk insanların yurtlaşma, yapı ve yakacak odunu ihtiyacını karşılama, tarla ve otlak temini çevrelerindeki ormanın yokoluşu ile sağlanmıştır. Bu ölçüsüz ve usulsüz faydalanmalar bugün de dünyanın birçok bölgelerinde devam etmektedir. Muhtelif devirlere ait kalıntılar iskân yönünden dünyanın hiç bir '.ültür çevresinin Anadolu kadar zengin olmadığım göstermektedir. Anadolu Taş Devri'nden zamanımıza kadar olan muhtelif çağların her basamağında, aralıksız olarak sayısız kuruluş ve medeniyetlere sahne olmuştur. Doğup batan, uzun veva kısa süre devam eden bu kuruluşlar Anadolu'nun zengin orman varlığından cömertçe faydalanmış, burasının bugün ormanca fakir ülkeler arasında yeralmasına sebep olmuştur. Araştırma konumuz olan «Gordion Kral Mezarı» M.Ö. 800 yıllarında Anadolu'da, Kızdırmağın batısında kalan arazide kurulan ve takriben 180 yıl kadar devam etmiş olan Frig'lere aittir. Krallığın esas kurucusu I. GORDİOS'dur; bunun oğlu ve halefi meşhur I. MİDAS'tır. Büyük Höyük adı ile anılan «Kral Mezarı» da onundur.
37-54