Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölüm Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
This article focuses on the plays, ―The Lemon‖ and ―The Picture of a Liar,‖ which reflect the periods of crisis in Turkey from the 80‘s on, and the effects of these courses on the individuals. These two plays by Mehmet Baydur are analysed in terms of ―being an individual‖ and ―problem of identity,‖ pointing out the motif of ―game playing‖. This motif is formed around the idea that the characters in the plays cannot find a way out of the ‗angst‘ caused by alienation, lack of communication, failure in reaching a complete being, inertia, being unable to face the self and others, and they are led to choose ‗playing games.‘ The correlation between the conditions in which the characters stand and their deeds are linked to the political concepts of psychology (conformism, non-conformism, resignation, etc.) which are related to the modes of conforming of the individuals in capitalist societies to the community.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Yaşadığı çağa ve toplumsal yapıya uyum sağlayamayan, toplumun beklentileri ile kendi istekleri çatışan insanın; hem kendine hem toplumdaki diğer bireylere yabancılaşmaması, kimliğini ve yaşamın amacını yitirmemesi için belki de gerçekten illüzyona ihtiyacı var.
Uygarlık tarihi boyunca yarattığı toplumsal politik baskılarla kendi özgürlüğünü kısıtlayan insan; hem kendisi hem başkaları ile hesaplaşma sürecinde ne oranda gerçeklerle yüzleşme cesaretini gösterebilir?
Memet Baydur, çoğu oyununda zaman, uzam ve kendi yarattığı kalıplar içinde sıkışıp kalan insanın durumuna değinir. Oyun kişileri, doğru ile yanlışın birbirine karıştığı, değerlerin, inançların, amaçların anlamsızlaştığı, her türlü eylemin gerekliliğinin yittiği bir dönemin insanlarıdırlar. Doğum ile ölüm arasındaki kısıtlı zaman dilimi içinde varlıklarının anlamını bulamayan bu kişiler hem kendilerine hem de topluma yabancılaşmış korkularla, kurallarla sinmiş, sindirilmiş yalnız insanlardırlar. Kendilerini içinde buluverdikleri boşlukta toplumsal yönelimlerini, ideallerini koruyamadıkları gibi kimliklerini de yitirirler.
FULL TEXT (PDF):
- 1
28-36