You are here

HOŞGÖRÜ TOPLUMU’NDA BİRLİKTE YAŞAMAK: OSMANLI TOPLUMUNDA GAYR-İ MÜSLİM ERMENİ VATANDAŞLARI VE HUKUK: KAYSERİ ÖRNEĞİ

LIVING TOGETHER IN A TOLERANT SOCIETY: NON-MUSLIM ARMENIAN CITIZENS AND LAW IN THE OTTOMAN SOCIETY: A CASE STUDY OF KAYSERİ

Journal Name:

Publication Year:

DOI: 
http://dx.doi.org/10.9761/JASSS_434
Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (2. Language): 
Tolerance occupying an important place in our cultural and civilized life is often described as overlooking the faults, respecting different ideas and cultures, and forgiving everything that is forgivable. However, nobody should have the right to act tolerantly on behalf of tolerance under the conditions where the law of others are in the foreground. As individuals, we may behave in an altruistic manner on the matters concerning us; nevertheless, within the concept of tolerance, it is not only wrong to assess the conceding of public rights to the individuals unilaterally, but it is also assessed as an offence commited against the society. Relying on the Court Records of Kayseri this paper will examine non-Muslim Armenian citizens living in the Ottoman society and struggling for seeking their rights and their search for justice. It will also analyze how their desires for the issues causing complaints within the society are handled in the case study of Kayseri. Our objective is to bring out the concept of seeking and conceding justice concerning the problems that the people living in the Ottoman social life encounter; therefore, we aim to make a modest contribution to the settled and incorrect opinions on the matter whether at home or abroad by depending on the limits of the matter and making use of the methodology that science and scholars require within the historical framework of the concept of intercommunal tolerance and living together.
Abstract (Original Language): 
Kültür ve medeniyet hayatımızda önemli bir yer işgal eden hoşgörü çoğu zaman kusurlara göz yumma, farklı düşünce ve kültürlere saygı gösterme, affedilebilecek her şeyi affetme şeklinde tarif edilir. Fakat başkalarının hukukunun söz konusu olduğu bir yerde hoşgörü adına müsamaha gösterme, kimsenin hakkı olmamalıdır. Birey olarak bizler kendimize ait konularda fedakârlıkta bulunabiliriz; fakat kamu’nun hakkını kişilere tek taraflı olarak bağışlama hoşgörü içerisinde değerlendirmek yanlış olmakla kalmaz, o aynı zamanda topluma karşı işlenmiş bir suç olarak değerlendirilir. Kayseri şer’iyye sicillerindeki kayıtlardan hareketle kaleme alınmış olan bu çalışma arşiv belgeleri/bilgileri ışığında yakın doğu devlet anlayışını kısa bir şekilde irdeledikten sonra çalışma konumuzun ilgilendiği kadarıyla Osmanlı toplumunda yaşayan gayr-i Müslim Ermeni vatandaşların hak arama mücadelelerini, adalet arayışlarını ve toplum içerisinde şikâyete konu olan hususlara yönelik isteklerinin nasıl ele alındığı konusunu Kayseri örneğinde incelemektedir. Bu araştırma ile Osmanlı sosyal hayatı içerisinde yaşayan insanların karşılaşmış oldukları sorunlar ile ilgili hak arama ve hakkı teslim etme anlayışını Müslim/gayr-i Müslim çerçevesinde ortaya koymak ve bu şekilde gerek yurt içi ve gerekse yurt dışında konu ile ilgili yerleşmiş yanlış kanaatlere konunun sınırları çerçevesinde bilimin ve bilim insanının ihtiyaç duyduğu metodolojiyi kullanarak toplumlararası hoşgörü ve birlikte yaşama anlayışının tarihi temelleri çerçevesinde mütevazı bir katkıda bulunmaktır.
577-586