THE SOCIO-CULTURAL COORDINATION MISSION OF FOLK SONGS : “BRIDE PRAISE IN KARS”
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Folk songs are always composed by force of emotional needs which are having contexts peculiar to themselves. Cognitive states, such as excitement, enthusiasm, love, sorrow, expectation, etc..are the origins of folk songs. Although every folk songs are in any case composed by someone, the reason of its anonymising process in a short time and conveying to the memory of society is that the individual feels emotions catching his fancy in every performance. On the other hand, the society, aware of this impressive feature of folk songs, use folk songs as an internal dynamic to make systematic for individual in particular and for itself in general. The folk song is used to convey the information to individulas about society, family, social order, hierarchy, communication and interaction between individuals. This gains folk song socio-cultural coordination mission. In this study a folk song which is believed to be the best sample of this case has been compiled and analysed. This practice, presented such as on a theater stage, is known as “bride praise” in Kars, featuring the suggestions of spokesman aiming to help bride in her new environment. On the other hand, it forms a social order and the other individuals remembers their duties and responsibilities thanks to this repetition. The performance of folk song has been recorded visually and the lyrics have been written after deciphering. Harold Dwight Lasswell’s Mass Communication Theory, developed in compliance with linear communication, has used to analyse the reason of using folk song in such case and the different missions of folk songs have been pointed out.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Türküler her zaman duygusal bir ihtiyacın gereği olarak ve kendilerine mahsus bağlamlarda doğarlar. Heyecan, coşku, sevgi, keder, beklenti vb. bilişsel durumlar türkülerin çıkış noktalarıdır.. Türkülerin illaki biri tarafından oluşturulmuş olmasına karşın kısa zamanda anonimleşmesi ve toplum belleğine aktarılmasının altında yatan sebep her icrada bireyin türküde kendine ait duygu parçalarını bulmasıdır. Bunun yanı sıra türkülerin bu etkileyici özelliğinin farkında olan toplum, özelde birey ve genelde kendi düzenini oluşturmada bir iç dinamik olarak türküyü kullanır. Fertlere toplum, aile, sosyal düzen, hiyerarşi, kişiler arası iletişim ve etkileşim bilgileri türkü kanalı kullanılarak iletilir. Bu durum türküye sosyal ve kültürel hayatı düzenleyicilik misyonu kazandırır. Bu çalışmada bu durumu en iyi örneklediğine inanılan bir türkü derlenerek incelenmiştir. Kars’ta düğünlerde “gelin terifleme” türküsü olarak bilinen ve aynen bir tiyatro sahnesinde canlandırılır gibi sahnelenen bu uygulamada toplum, sözcüleri aracılığı ile geline kimi telkinlerde bulunarak yeni düzene geçişte yardımcı olur. Bunun yanında toplumsal bir düzen sağlanır ve diğer fertler de bu tekrar sayesinde toplum içerisindeki görev ve sorumluluklarını hatırlarlar. Türkü icrası görsel olarak kayıt altına alınmış ve sözler deşifre edilerek yazıya aktarılmıştır. Neden böyle bir durumda türkünün kullanıldığı Harold Dwight Lasswell’in çizgisel iletişim anlayışıyla geliştirdiği Kitle İletişim Kuramı’na göre incelenerek açıklanmaya çalışılmış ve türkülerin farklı bir misyonlarına dikkat çekilmiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 2
139-147