OATHS IN THE QUR’ÂN: BINT AL-SHÂTI’S LITERARY CONTRIBUTION
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
فَلَا أُقْعِنُ بِوَىَاقٔعِ ال جٌُٗىمِ . وَإِ هًُٖ لَقَعَنْ لَىِ تَعِلَوُىىَ عَظٔ نُْ . إِ هًُٖ لَقُسِآىٌ كَسِيمْ .
“Nay, I swear by the places of the stars. That this is indeed a Quran most honourable. That this is indeed a Quran most honourable.” (Vâkıa, 56/75-77).
Oaths (aqsâm, sing. qasam) are one of the most widespread and effective ways of drawing attention or eliciting trust in interpersonal and intercultural communications. As a theological and literary device, the Qur’ân has used oaths frequently with a view to appeal to its target audience. However, the most popular Muslim exlanations fort he Qur’ân’s use of oaths, apparently, are theological, namely, that they either point to the existence and majesty of the Creator (bâri’/sâni’) the object’s utility and benefit (manfa’ah), or its virtue and glorification (fadîlah/ta’zîm). Although Muslims have treated the literary aspect of the Qur’ân exhaustively the literary implications of oaths seem not to have been explored rigorously.Not a comparative study, this essay will explore the ‚other‛ least known theories and explanations of Bint al-Shâti’ (d. 1420/1999) on oaths, while also pointing out the Qur’ân’s effective use of such oaths. Unlike most Muslim scholars, Bint al-Shâti’ believes that most of the Qur’ân’s oaths are meant for ‚artistic illustration‛ (al-bayân al-fannî). She devotes many pages to elaborating upon this in her al-Tafsîr al-Bayânî as well as in her al-I’câz al-Bayânî. Using Jalâl al-Dîn al-Suyûtî (d. 911/1505) to epitomize the traditional approach, I hope to provide explanation to a part of what appears in his al-Itqân. As fascinating literary explanations, this study will elaborate them and highlight their communicative significance.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
“Yıldızların konumlarına yemin olsun. Eğer bilseniz bu gerçekten büyük bir yemindir. Muhakkak ki o, şerefli bir Kur’an’dır.” (Vâkıa, 56/75-77).
Yeminler (aksâm, tekili: kasem), kişiler ve kültürler arası iletişimlerde dikkat çekmenin ve güven oluşturmanın en yaygın ve etkili yollarından biridir. Kur’ân, muhataplarını etkilemek amacıyla dinî ve edebî bir araç olarak yeminleri sıkça kullanmıştır. Ancak, Kur’ân’ın yeminleri kullanması ile ilgili olarak en popüler İslâmî açıklamalar görünüş itibariyle teolojiktir. Yani yeminler ya yaratıcının (bâri’/sâni’) varlık ve azametine, maddenin yarar ve faydasına (menfa’ah); ya da değerine ve yüceliğine (fadîlah/ta’zîm) dikkat çekmektedirler. Müslümanlar Kur’ân’ın edebî yönlerini ayrıntılı bir şekilde ele almalarına karşın, yeminlerin edebî yansımalarının henüz kesin olarak keşfedilmedikleri görülmektedir.
Bu makale karşılaştırmalı bir çalışma olmamakla beraber, bir yandan en az bilinen ‚diğer‛ teorileri ve Bintü’ş-Şâti (ö. 1420/1999)’nin açıklamalarını ortaya koyacak; bir yandan da Kur’ân’ın böyle yeminleri etkili kullanmasına dikkat çekecektir. Bintü’ş-Şâti’ çoğu Müslüman alimin aksine Kur’ân’ın yeminlerinin ‚sanatsal beyan‛ (el-beyânü’l-fennî) ifade ettiğine inanmaktadır. O, bu konuyu özenle detaylandırmak için el-İ’câzü’l-Beyânî adlı eserinden başka et-Tefsîru’l-Beyânî’sinde de yeminlere çokça yer ayırmaktadır. Geleneksel yaklaşımı özetlemek üzere Celâlüddîn es-Süyûtî (ö. 911/1505)’yi ele alarak el-İtkân’ında yer verilen bir bölüme açıklık getirmek istiyorum. Bu çalışma, dikkat çekici edebî açıklamalar olarak yeminleri açıklayacak ve iletişimsel önemlerine vurgu yapacaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 3
947-970