AN AGRICULTURAL TEXT WRITTEN IN CLASSICAL OTTOMAN TURKISH: FELĀḤAT-NĀME OF KEMĀN (PEHLEVĀN) AND ITS LINGUISTIC ANALYSIS
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Agriculture, which is one of the most important activities of human being has gained its importance by settled life. Agricultural activities and knowledge experienced from these activities that take their form from trial and error method have written out to transfer to the next generations. In this context, Felāḥat-nāmes especially written in the Classical Ottoman Period can be described as books that were written about agricultural activities. Topics in these books are such as to shed light on all processes of agriculture. Felāḥat-nāme of Kemānḭ (Pehlevān) which mentioned in this study is shorter than the other books that were written in the same period. This writing has three manuscript copies; the first one is in Süleymaniye Library, the second one is in İstanbul Millet Library and the third one is in Topkapı Palace Library. In this study, Topkapı Palace copy has taken as a basis and other copies have been used for comparison in the linguistic analysis and preparation of the text chapter. When making the linguistic analysis, the text that was written in Classical Ottoman Turkish has compared with Old Anatolian Turkish and differences between two periods have tried to be mentioned. In Classical Ottoman Turkish, vowel pointed texts that initiate phonetical and morphological features of the language of the period have decreased in number especially because of spelling’s being stereotyped. That results in studies done up to now on Classical Ottoman Turkish texts’ being published according to Old Anatolian Turkish or Turkey Turkish features. Phonetical and morphological features of this period could not be introduced clearly because of lack of grammar studies on Classical Ottoman Turkish. Solely vocabulary has been taken as a basis, it is emphasized that Arabic and Persian words are frequently used but linguistic features problem has been ignored. With the idea that while introducing the linguistic features of the period, non-literary texts are more guiding rather than literary texts with a rhetorical language that contains loanwords intensively, such a text has been selected as a subject for this study. Studies like this not only give the features of the languages of the period but also make a big contribution to the terminology of the area. As part of this study, information about Fela h at-nāmes is given as a genre and it is tried to contribute to the exhibition of language features of the period above this Classical Ottoman text although it is small in volume. Our study consists of the introduction part that we give information about text’s copies, linguistic features part that made up by referring every single copy’s grammar facts, critical text part that consists of comparison of the three copies and references part.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
İnsanoğlunun en önemli faaliyetleri arasında yer alan ziraat, özellikle yerleşik hayata geçişle birlikte önem kazanmıştır. Başlangıçta deneme-yanılma yoluyla şekillenen zirâi faaliyetler ve bu faaliyetlerden deneyimlenen bilgiler, nesilden nesle aktarılmak için kayda alınmıştır. Bu bağlamda, özellikle Klâsik Osmanlı döneminde kaleme alınan Felāḥat-nâmeler en genel anlamda zirâi faaliyetleri konu alan eserler olarak tanımlanabilir. Bu eserlerde konular ziraatın her aşamasına ışık tutar niteliktedir. Bu çalışmaya konu olan Kemānḭ (Pehlevān)’nin Felāḥat-nāme’si ise döneminde yazılmış diğer eserlere göre oldukça kısadır. Eserin Süleymaniye Kütüphanesinde, İstanbul Millet Kütüphanesinde ve Topkapı Sarayı Kütüphanesinde her birinde birer nüsha olmak üzere üç nüshası bulunmaktadır. Çalışmamızda Topkapı Sarayı Nüshası esas alınmış, diğer nüshalar ise dil incelemesi ve metin kısmında karşılaştırma için kullanılmıştır. Dil incelemesi yapılırken bir Klȃsik Osmanlı Türkçesi metni olan bu eser Eski Anadolu Türkçesi ile karşılaştırılmış ve iki dönem arasında farklılaşan yönlere değinilmeye çalışılmıştır.
Klâsik Osmanlı Türkçesinde özellikle imlȃnın kalıplaşmış olması sebebiyle dönemin ses ve şekil özelliklerini gösterebilecek olan harekeli metinler oldukça azalmıştır. Bu da Klȃsik Osmanlı Türkçesi metinleri üzerine şimdiye kadar yapılan çalışmaların ya Eski Anadolu Türkçesi özelliklerine göre ya da Türkiye Türkçesi özelliklerine göre neşredilmesine sebep olmuştur. Klȃsik Osmanlı Türkçesi üzerine az sayıda gramer çalışması yapılmış olması nedeniyle de bu dönemin ses ve şekil özellikleri açık bir şekilde ortaya konulamamıştır. Bu dönem için yalnızca söz varlığı esas alınıp Arapça ve Farsça kelimelerin yoğun olduğu vurgulanmış fakat ses özellikleri meselesi ihmal edilmiştir. Dönemin dil özelliklerinin ortaya konmasında, edebiyat dışı metinlerin, sanatlı bir dille yazılmış ve yoğun olarak alıntı kelimeler içeren edebî metinlerden daha yol gösterici olduğu düşüncesiyle çalışmamıza konu olarak edebiyat dışı bir metin seçilmiştir. Bu gibi çalışmalar sadece dönemin dil özelliklerini vermekle kalmaz aynı zamanda alan terminolojisine de büyük katkı sağlar. Bu çalışmamız kapsamında bir tür olarak Felāḥat-nāmeler hakkında bilgi verilmiş ve hacmen küçük de olsa bu Klȃsik Osmanlı metni üzerinden dönemin dil özelliklerinin ortaya konmasına katkıda bulunulmaya çalışılmıştır. Çalışmamız Felāḥat-nāmeler ve eserin nüshaları hakkında bilgi verdiğimiz giriş bölümü, her üç nüshanın gramer unsurlarına değinilerek oluşturulan dil özellikleri bölümü, üç nüshanın karşılaştırıldığı tenkitli metin bölümü ve kaynakçadan oluşmaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 4
1129-1184