TRIPLE OPPRESSION ON WOMEN IN TONI MORRISON’S TAR BABY AND THE BLUEST EYE
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
This article intends to interpret Morrison’s novels, Tar Baby and The Bluest Eye considering primarily the black women’s oppression and their struggles in the oppressive environments they inhabit as well as the white women’s positioning in the patriarchal society. This study discusses the effects of Western beauty concept on the characters of both of Morrison’s novels as a universal standard requiring whiteness in American society which leads self destruction and sexual objectification of women. Both of Morrison’s novels elaborate domestic violence, rape and white beauty standards. However, The Bluest Eye solely concentrates on black feminist problems while her novel Tar Baby also stresses the suppression of white women along with the black women’s issues. White or black, all women experience different kind of subordination and varying levels of oppression. No matter what class, race or position in the society they have, someone as desperate as Pecola in The Bluest Eye and as beautiful and successful as Jadine or though being white and beautiful like Margaret in Tar Baby, women are treated as subordinate by men. However, the African American women’s position in the society seems harsherthan white women in general since they experience triple oppression as race, class and gender simultaneously. Therefore, questioning the impact of class differences, gender oppression and racism and also the differences of skin color which elevates the status of those light skinned blacks whereas aggravates the sufferings of the ones with the darker skins, both within the black community and within society as a whole is critical to understand the black women’s positioning.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu makale Morrison'un romanları, Katran Bebek ve En Mavi Göz’ü öncelikle siyah kadınların ezilmesi ve onların baskıcı ortamlardaki mücadelelerini ve ayrıca ataerkil bir toplumda beyaz kadınların konumlarını göz önünde bulundurarak yorumlamayı amaçlamaktadır.
Bu çalışma, kadınların cinsel nesneleştirilmesine ve kendilerini yoketmelerine yol açan Batı güzelliği kavramının Morrison’ın her iki romanında karakterlere etkisini Amerikan toplumunda beyazlık gerektiren evrensel bir standart olarak tartışmaktadır.
Morrison’ın her iki romanı da aile içi şiddet, tecavüz ve beyaz güzellik standartları üzerinde durmaktadır. Ancak, En Mavi Göz sadece siyah feminist sorunları üzerinde konsantre olurken, Katran Bebek siyah kadın sorunları ile birlikte beyaz kadının baskılanmasını da vurgulamaktadır.
Beyaz veya siyah, tüm kadınlar farklı türlerde bir boyun eğme ve çeşitli düzeylerde baskı yaşarlar. Toplumda sahip oldukları sınıf, ırk ya da konumları ne olursa olsun, En Mavi Göz’deki Pecola kadar umutsuz ve Katran Bebek’deki Jadine kadar başarılı ve güzel ya da Margaret gibi beyaz ve güzel olsalar da, kadınlar erkekler tarafından aşağı kabul edilir. Ancak, Afrika kökenli Amerikalı kadınlar ırk, sınıf ve cinsiyet ayrımı şeklindeki üçlü baskıya eş zamanlı olarak maruz kaldıkları için onların toplumdaki konumları genel olarak beyaz kadınlardan daha kötü görünmektedir.
Bu yüzden sınıf farklılıkları, cinsiyet baskısı, ırkçılık ve ayrıca açık tenli siyahların durumunu yükseltip koyu renklilerin acılarını ağırlaştıran ten rengi farklılıklarının etkisinin sorgulanması hem siyah topluluk içinde ve hem de bir bütün olarak toplum içerisinde siyah kadınların konumlarını anlamak açısından önemlidir.
FULL TEXT (PDF):
- 6
455-473