The Crıtıcal Revıew On Instıtutıonal Structure Of Human Rıghts Formed By The State In Turkey
Journal Name:
- Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Human rights discourse which being come up to agenda of international
communities in several periods of history, quite often being neglected at the same
time, has been mainly had found a place in history in mid of xx. Century, on
condition that will never be off the agenda again. Human rights has been a main
subject of international law and a criteria of status of legitimacy for almost
all countries and states, at the same time. Also, revolutionary developments in
information technology and in communication technology forced rulers to open
national-territorial borders and things to the international check and control and
supervisory. These are mainsprings which forced states to set in order themselves in
respect of human rights.
In parallel with these developments in the society, rising human rights
consciousness has forced legal system to make up related human rights mechanisms
in order to maintain human rights. In addition to judicial protectional
arrangements, govermental and non-govermental initiatives have held important
place in these protectional view.
Although official human rights organization of Turkey try to reflect an
effort which must be coequal with modern and developed countries’ ombudsmanship
institutions, it does not reach their degree of effort related to human rights. On
speculation of its low-intensity in functionality and dissuasiveness, this
organizations’ effort to maintain and fullfill a desired national human rights
organization which will perform in accordance with Paris Principles is an
important step for human rights subject in Turkey.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Tarihin çeşitli evrelerinde gündeme gelen ancak çoğu zaman ihmal edilen
insan hakları söylemi, uluslararası toplumun gündemine - gündemden bir daha
düşmemek üzere- esas olarak XX. yüzyılın ortalarında oturmuştur. Uluslararası
hukukun temel kavramlarından biri haline gelen insan hakları, aynı zamanda
devletlerin uluslararası alanda meşruluk kıstaslarından biri haline gelmiştir. Bu
süreçte, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan devrim niteliğindeki gelişmelerin
ulusal alanı uluslararası denetime açması, devletleri, insan hakları konusunda
kendilerine bir “çeki-düzen” vermeye zorlamıştır.
Bu gelişmeler paralelinde artan insan hakları bilinci, aynı zamanda,
toplumda insan haklarını korumaya yönelik mekanizmaların oluşturulmasını da
gündeme getirmiştir. Yargısal koruma mekanizmasının yanı sıra bu koruma
mekanizması içinde resmi ve sivil girişimler önemlidir.
Türkiye’deki resmi insan hakları teşkilatı, Batı’da uygulanan
Ombudsmanlık kurumunun üstlendiği görevi yerine getirmeye çalışan bir kurum
görüntüsü vermekle beraber henüz çağdaş ülkelerdeki ombudsmanlık kurumuyla
kıyaslanacak düzeye erişebilmiş değildir. Ancak işlevselliği ve caydırılıcılığı çok
düşük yoğunlukta da olsa, Paris Prensipleri doğrultusunda arzulanan bir ulusal
insan hakları kurumu oluşturulması çabaları yönünde yine de önemli bir adımdır.
FULL TEXT (PDF):
- 2
136-163