You are here

ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE SAVAŞ OLGUSUNUN YAŞADIĞI DÖNÜŞÜM: HİBRİT SAVAŞ VE RUSYA ÖRNEĞİ

Journal Name:

Publication Year:

DOI: 
http://dx.doi.org/10.12787/KARAM1243
Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (2. Language): 
The history of mankind is almost same with the history of wars. Wars, occurred either in form of assault or defense, have been in essence one of the main tools used to protect national interests. Therefore, wars have constituted an important part in the evolution of international relations in centuries. The main purpose of both classical international theories, such as idealism, realism and neo-realism, and postpositivist theories, such as critical theory, constructivism, postmodernism and feminism, has been answering the question “how to pro- vide international peace and security”. However, war is not a static phenomenon. Therefore, transformation of war requires to revise and update previous analyses. This paper aims to analyze the structural change of international relations based on transformation of war. The transformation of war will be reviewed using the difference between old and new wars. Therefore, Russian hybrid war is selected as the example to understand the new war, and the content of “new wars” shaped by globalization will be analyzed based on Russian hybrid warfare.
Abstract (Original Language): 
İnsanlık tarihi bir nevi savaşlar tarihidir. Kimi zaman savunma kimi zamansa saldırı refleksleriyle ortaya çıkan savaşlar, özünde ulusal çıkarları koruma adına başvurulan en etkili araçlardan biri olagelmiştir. Bu nedenle uluslararası ilişkilerin yüzyıllardır süregelmekte olan gelişme sürecinde savaşların oldukça önemli bir yeri vardır. Bu bağlamda uluslararası ilişkiler disiplini savaşlarla örülü bir bilimsel alan olarak düşünülebilir. İdealizm, realizm ve neorealizm gibi geleneksel uluslararası ilişkiler teorileri ve sonrasında ortaya çıkan eleştirel teori, konstrüktivizm, postmodernizm ve feminist teori gibi postpozitivist teorilerin temel amaçları “uluslararası barış ve güvenliğin nasıl sağlanacağı” sorunsalına cevap bulabilmektir. Fakat savaş kavramı statik/durağan bir olgu değildir. Bu nedenle savaş olgusunun yaşadığı dönüşüm, daha önce yapılan analizleri de yeniden düşünmeyi ve güncellemeyi gerekli kılmaktadır. Bu çalışmadaki temel amaç savaş olgusunun yaşadığı dönüşüm üzerinden uluslararası ilişkiler disiplinindeki yapısal değişimleri analiz etmektir. Savaş olgusunun dönüşüm süreci eski ve yeni savaşlar ayırımı üzerinden yapılacaktır. Bu kapsamda çalışmada yeni savaşları anlamak adına, örnek olay olarak, Rusya ve hibrit savaş seçilmiş ve bu örneklem üzerinden küreselleşme sürecinin şekillendirdiği “yeni savaşların” muhtevası analiz edilmiştir.
115
130