“Novum Organum” Versus “Organon”
Journal Name:
- Kaygı: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
There are two methods that humans use when they reason and produce knowledge
about things, namely, deduction and induction. Whereas the former makes
something unknown be known by proceeding from general knowledge, the latter
proceeds to new general knowledge from some particular things that are already
known. Deduction, having this property, is argued to be a “solid” reasoningor
inference. Induction, on the other hand, is believed not to be a “solid” form of
inference because it tries to reach a prediction on the basis of some observations,
but that prediction can easily be refuted by something that is not observed by
itself. The basis of the critique directed to deduction is that the quality that
explains the “solidness” of the former is that what is to be explained is already
contained within the proposition that the inference rests on. In other words,
deduction does not provide us with new knowledge. Induction on the other hand
produces new knowledge through the general proposition that it expresses as a
conclusion. Depending on which argument is adopted, the only legitimate method
of science is asserted to be either induction or deduction. Nevertheless, in order
for human beings to think, they must use both methods. There is no quality that
makes one better over the other. Moreover, when the varieties of the being on
which induction reasons is taken into account, it can be seen that induction about
some objects is just as solid as the deduction itself.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
İnsanın düşünüp şeyler hakkında bilgi ortaya koyarken kullandığı iki yöntem
vardır: tümdengelim ile tümevarım. Bunlardan ilki tümel bilinirlerden yola
çıkarak bilinmeyen bir şeyi bilinir hale getirir. İkincisi de bilinen tek tek şeylerden
yola çıkarak yeni bir tümel bilgi ortaya koyar. Tümdengelimin bu özelliğinden
dolayı daha “sağlam” bir uslamlama, çıkarım olduğu ileri sürülür. Tümevarımınsa
gözlediklerinden hareketle, gözlemedikleri hakkında da bir öndeyiye vardığı,
gözlemediklerinden birinin, dile getirdiği tümel deyişi her an yanlış çıkarabileceği, bu nedenle de tümevarımın “sağlam” bir uslamlama olmadığı ileri
sürülür. İlkinin “sağlam”lığını sağlayan özellik, açıklanacak olanın, çıkarımın
hareket ettiği tümel önermede zaten içeriliyor olması tümdengelime yöneltilen
eleştirinin kaynağını oluşturur. Tümdengelim yeni bir bilgi vermez.
Tümevarımınsa sonuç olarak dile getirdiği tümel önerme yeni bir bilgi dile
getirmektedir. Bunlara dayanılarak da bilimin tek yönteminin ya tümdengelim ya
da tümevarım olması gerektiği savunulur. Oysa insan düşünürken bu iki yöntemi
de kullanmak zorundadır. İkisinden birini diğerine üstün kılan hiçbir özellik
yoktur. Üstelik tümevarımın hakkında uslamlamada bulunduğu nesnenin varlık
çeşidi hesaba katıldığında, kimi nesneler sözkonusu olduğunda, en az
tümdengelim kadar sağlam olduğu görülecektir.
FULL TEXT (PDF):
- 16
26-35