Journal Name:
- Kaygı: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The aim of this essay is to reflect on the implications of the thought of the death of
God with a view to two related themes. The first has to do with the a-teleological
interpretation of Being and the world as a result of the collapse of the transcendent
realm which heretofore had given a meaning to life. The death of God implies that
no finality can be ascribed to either the world or human action. The investigation
of this theme necessitates examining one of Nietzsche’s central doctrines, the Eternal Recurrence of the Same. It has long been considered to be the most
puzzling idea in Nietzsche’s corpus, to which he himself offered no thorough
explanation but simply referred to it obliquely as his “most abysmal thought.” The
second theme to be discussed is the nature and the task of thinking after the death
of God and its relation to suffering. The a-teoleological interpretation of life
implies that reason and the good no longer guarantee one another, and that
thinking cannot justify suffering in the name of the greater good. The relationship
between life and suffering must be re-evaluated and so too must the value of
suffering. The point that Nietzsche makes is double; the transformation that he
calls for is not only to affirm suffering rather than eliminate it, but to affirm that
thinking issuffering.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu çalışmanın amacı Tanrı’nın ölümü düşüncesinin iki tema çerçevesinde
incelenmesidir. İlk tema şimdiye kadar hayata anlamını veren aşkınlık alanının
çökmesi sonucu varlığın ve dünyanın teleolojik yorumlanması ile ilgili. Tanrı’nın
ölümü ne dünyaya ne de insan eylemine bir sonuç yüklenemeyeceğini ima eder.
Bu temanın araştırılması Nietzsche’nin ana doktrinlerinlerinden biri olan Aynının
Bengi Dönüşü’nün incelenmesini gerektirir. Bu kavram, uzun süreden beri
Nietzsche’nin eserleri içinde anlaşılması en zor olanlardan biri olarak
değerlendirilir. Nietzsche de kavramın detaylı bir analizini vermemiş sadece “en
dipsiz düşünce” olduğuna değinmiştir. Tartışılacak ikinci tema ise Tanrı’nın
ölümünden sonra düşüncenin doğası ve ödevi ile bunun ızdırap çekme ile ilişkisi
olacak. Hayatın teleolojik yorumu akıl ve iyinin artık birbirinin teminatı
olmadığını ima eder. Ayrıca düşünce artık daha yüce iyi uğruna ızdırap çekmeyi
temellendiremez. Yaşam ve ızdırap çekme arasındaki ilişki ve buna bağlı olarak
ızdırap çekmenin değeri yeniden değerlendirilmelidir. Nietzsche’nin iddiası iki
yönlüdür; talep ettiği dönüşüm ızdırabı ortadan kaldırmak yerine onaylar ama
düşünmek ızdırap çekmektir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
321-305