CROSSING TO BEHAVIORAL ECONOMY FROM "CREATIVE DESTRUCTIN"
IN ECONOMY
Journal Name:
- Niğde Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Neoliberal economic theory is based on the two invisible hand assumption parameters as rational man and active marketing. Neoliberal makro economic theory is not sufficient enough to explain current economic and financial developments. Behavioral economics has emerged as an interdisciplinary science and developed quickly in recent years.
Financial disasters have been one of the most discussed subjects in economy literature. Economic depressions which are observed in developed and developing countries are not a new concept. Many theories and solution proposals about economic depressions have been brought up from past to present. Some economists have stated that there is no such thing as depression and defended that the markets are perfectly effective. They have said that the state shall absolutely not interfere in the self regulating process of the market which is called as "the invisible hand". According to these economists, the state interfere lengthens the after crisis confusion and causes the public debt to increase dangerously. However according to some other economists; the state shall immediately interfere in the process providing widespread financial stimulations to a large extent. In the process of neoliberalism -globalization -financialization; on each time the psychological operations of "this time it shall be different" have often caused depressions to occur which are based on financial speculations and ultimately they turned into economic crises. Though the 2008 global crisis have changed everybody's way of thinking about the concept of economic system.
After the Second World War, it is not surprising that many people have had the obligation of choosing one of the two big ideologies such as capitalism and communism. In late 1980s, Schumpeter's "creative destruction winds" turned into tornados of neoliberalism. With the experinced global cirisis in 2008, the importance of the behavioristic economics is one more time understood. In our times, globalizing neoliberal free markets bring about new economic understanding which will dominate the new economy. In the 21st century behavioral economy will be the basic determining factor.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Neoliberal iktisat teorisi "rasyonel insan" ve "etkin piyasalar" olmak üzere iki "görünmez el varsayımının parametresine dayanmaktadır. Neoliberal makro ekonomi günümüzdeki ekonomik ve finansal gelişmeleri açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Bu çerçevede, disiplinlerarası çalışma alanı olarak davranışsal iktisat ortaya çıkmış ve son dönemlerde hızla gelişmiştir.
Ekonomi literatüründe mali krizler en çok tartışılan konulardan birisi olmuştur. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşanan ekonomik krizler yeni bir kavram değildir. Geçmişten günümüze kadar ekonomik krizlerle ilgili birçok teori ve çözüm önerileri ortaya atılmıştır. Bazı iktisatçılar kriz diye bir şey olmadığını ve piyasaların mükemmel derecede etkin olduğunu savunmuştur. Devletin kesinlikle piyasa denen "görünmez el" in düzenleyiciliğine müdahale etmemesi gerektiğini söylemiştir. Bu iktisatçılara göre devlet müdahalesi kriz sonrası şaşkınlığını uzatmakta, kamu borcunun tehlikeli bir şekilde tırmanışına sebep olmaktadır. Bazı iktisatçılara göre krizlere devlet derhal müdahale etmeli, talepteki düşüşü karşılamak için yaygın ve büyük çapta finansal teşvik sağlamalıdır. Neoliberalizm-küreselleşme-finansallaşma sürecinde, her defasında "bu kez farklı olacak" psikolojik operasyonlarıyla sık sık finansal spekülasyonlara dayalı krizler oluşmuş ve nihayetinde patlayarak ekonomik krize dönmüştür. Eylül 2008'deki yaşanan küresel kriz ise herkesin ekonomik sistem ile ilgili düşünce şeklini değiştirmiştir.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından pek çok insanın kapitalizm ve komünizm gibi iki büyük ideoloji arasında bir tercih yapma mecburiyetinde olduğu pek şaşırtıcı değildir. 1980'lerin sonlarında, Schumpeter'ın "yaratıcı yıkım rüzgârları" Neoliberalizmin kasırgasına dönüşmüştür. Yaşanan 2008 küresel kriziyle birlikte, davranışsal iktisatın önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Günümüzde, küreselleşen neoliberal serbest piyasalar, "yeni ekonomi" ye yön verecek yeni bir ekonomik anlayışı da beraberinde getirmiştir. 21. Yüzyılda davranışsal ekonomi her alanda temel belirleyici etken olacaktır.
- 1