DECENTRALIZATION OF THE INDUSTRY IN İSTANBUL ANI) ITS IMPACT ON URBAN TRANSPORTATION
Journal Name:
- Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
Policies developed during the so called 'Planned Development Periods' in
Turkey, have not been successful in curbing the concentration of industry in the
Marmara Region. Planning strategies devised for the Istanbul Metropolitan
Area have been short-lived. Currently, the Metropolitan Area is faced with
severe problems of immigration, population concentrations and transportation.
In most of the metropolitan cities of the world which experienced such problems
however, policies of decentralization and restructuring of the macro-form into
multi-core alternatives have been deliberately and consistently favoured.
This paper is based on some of the results of the research project entitled 'The
Decentralization of the Industry in Istanbul and its Impact on Urban
Transportation', and aimed to explore the alternative policies of industrial
decentralization in the Istanbul Metropolitan Area with assumed multi-core
urban macro-form and their impacts upon the existing urban transportation
system.
Paper first projects the populations and the service employments for the target
year 2000, depending on the industrial employment growth levels in 16 zones in
the Istanbul Metropolitan Area based on the 1985 census figures. The Dynamic
Lowry Model is used to determine the development potentials of these zones.
Four alternative scenarios are then developed, based on the different
decentralization policies of industrial employment by zones.Furthermore, the impacts of the above four scenarios for the year 2000 upon the
existing urban transportation system are assessed by considering the trip generation,
attraction and distribution factors. In conclusion, a decentralization policy
of the industrial employment dependent on a linear and multi-core urban model
is advised for its positive impacts in reducing the number of trips, its more even
distribution in the existing network, as well as in the reductions of trip distances.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Avrupa ve Asya kıtasının buluştuğu, İstanbul Boğazı'nın iki yakasında konumlanan
İstanbul, sekiz milyon ile Türkiye'nin en fazla nüfusa sahip, dünyanın da
sayılı büyük şehirlerindendir. 1950'li yıllara kadar doğal nüfus artışı ile gelişen
kent, daha sonra ekonomik yapıdaki değişiklikler sonucunda göç olgusu ile karşı
karşıya kalmış ve nüfusu büyük bir hızla artmaya başlamıştır. Kentsel merkez ve
alt merkezlerde yoğunlaşan ticaret fonksiyonu, önemli karayolu bağlantıları
boyunca doğrusal (linear) olarak gelişme göstermiş ve diğer alt merkezlere de
dağılmıştır. İmalat ve sanayi fonksiyonları ise yavaş yavaş kent dışına taşınmaya
başlamıştır.
Ülke ölçeğinde, istihdamı İstanbul'dan az gelişmiş yörelere yöneltmek üzere
geliştirilen, Kalkınma Planları ile ortaya konan politikalar uygulanamamış,
sanayi kendi iç dinamikleri doğrultusunda gelişimini sürdürmüştür.
Metropoliten ölçekte ise çok sayıda plan üretilmiş, politikalar geliştirilmiş, son
olarak da 1984 yılında getirilen yasal düzenlemelerle yerel yönetimlere devredilen
'master plan' ve uygulama imar planı yapma yetkisi kullanılarak 1994
yılında yerel yönetim (İBB) tarafından bir 'master plan' ve 'ulaşım master planı' hazırlanmıştır. Ancak bu planlar hızlı gelişim sürecini yönlendirmede yetersiz
kalmıştır. Bugün İstanbul'da yaşanan ulaşım sorunlarının çok çeşitli nedenleri
olmasına karşın, bunlar içinde en çarpıcı olanı, İstanbul'da arazi kullanımı ve
ulaşımın belirlediği kentsel yapının (structure) planlarda öngörülmüş olmasına
karşın, ulaşım yönünden etkileri araştırılarak uygulamaya yansıtılmamış
olmasıdır. İstanbul tek merkezli doğrusal bir kentsel yapıya mı, altmerkezleri
olan çok çekirdekli doğrusal bir yapıya mı kavuşmalıdır? Dünya metropollerinde,
merkezin yükünü azaltmak, tarihsel gelişim süreci içerisinde merkez
işlevlerini sanayi ağırlıklı istihdamdan hizmet işlevine dönüştürmek üzere ve kentsel
yayılmanın ve merkezde yoğunlaşmanın getirdiği merkezin tıkanması sorununun
metropoliten alanın çok çekirdekli bir yapıya kavuşturularak çözülmesi amacıyla
sanayinin desantralizasyonu yönünde eğilimler söz konusudur.
Bu bağlamda 'İstanbul'da Sanayinin Desantralizasyonu ve Kentsel Ulaşıma
Etkisi* başlıklı bu makale, özellikle kent karayolu ağında giderek artan ve kent
merkezinde ağırlıklı olarak hissedilen trafik yoğunluğunun sanayi işgücünün
yeniden dağılımına yönelik olarak geliştirilecek desantralizasyon politikaları ile
ne ölçüde hafifletilebileceğini saptama amacına yönelik olarak yapılan araştırma
projesine dayandırılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 15
1-2