POST OCCUPANCY EVALUATION IN THE PRACTICE OF ARCHITECTURE: A CASE STUDY OF LÜTFİ KIRDAR CONVENTION AND EXHIBITION CENTRE
Journal Name:
- Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
In recent years, changing market conditions and limitations on resources
have put enormous stress on the construction industry (1). Projects’
scope gets complex and clients / owners are now asking construction
professionals to deliver more qualified products for less budget. In order to
achieve a more effective project delivery mechanism, getting constructive
feedback from previously implemented projects is getting more and more
important.
Evaluating the performance of buildings after they have been occupied
is an important step of project life cycle that provides feedback to the
professionals related to the building. This systematic and detailed
inspection, carried out with the users of the building, is called Post
Occupancy Evaluation (POE). POE provides credible evidence about the
positive and negative aspects of the buildings from the users’ point of view.
As a result of ensuring that feedback is applied throughout the process,
building quality is protected during planning and construction and later,
during occupation and operations (Preiser and Vischer, 2005).
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Müşterilerin veya kullanıcıların isteklerine karşılık verebilmek, başarılı
binalar tasarlamak ve inşa etmek açısından çok önemlidir. Mimarlar
binaların kullanıcılarından geri bildirim alarak daha başarılı binalar
tasarlamalı ve ileriki aşamalardaki hataları en aza indirmelidirler.
“Kullanım Süreci Değerlendirmesi (KSD)” binaların pozitif ve
negatif yönleri hakkında fikir verebilecek önemli bir değerlendirme
mekanizmasıdır.
Bu çalışma, İstanbul’daki önemli bir kongre merkezi olan Lütfi Kırdar
Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı (ICEC) hakkında bir Kullanım
Süreci Değerlendirmesi (KSD) sunmaktadır. Araştırma kapsamında
Kongre Merkezleri özellikleri 3 ana başlık altında (konumsal, mekansal,
fonksiyonel ve teknik özellikler) incelenmiştir. Daha sonra 3 kullanıcı
grubu (konferans düzenleyicileri, merkez çalışanları ve konferans
katılımcıları) bu ana başlıklar altında yer alan 35 bina özelliğinin
önem derecesini ve performasını 1 ve 5 arasında değişen oranlar ile
değerlendirmişlerdir. Bu değerlendirmede 1 “daha az önemi” ve
“kötü performansı”, 5 ise “daha fazla önemi” ve “iyi performansı”
göstermektedir.
Seçilen binanın niteliklerini değerlendirmek için Önem-Performans Analiz
Metodu (ÖPA) kullanılmıştır. ÖPA metodu, kullanıcıların yaptıkları
seçimler sayesinde incelenen vakanın güçlü ve zayıf yönlerini ortaya
çıkartır. ÖPA’da ana amaç incelenen vakadaki özelliklerin göreceli
öneminin ve bu özelliklerin gösterdiği performansın kullanıcılar tarafından
değerlendirilmesidir.
Araştırma sonuçlarına göre 3 kullanıcı grubu da Kongre Merkezi’nin
konum, toplu taşıma ile ulaşılabilirlilik, toplantı salonu kapasitesi, oturma
düzeni, görüşü engelleyen strüktürel elemanların olmaması, ışıklandırma,
havalandırma ve ısıtma sistemlerinin etkin işleyişi konularında başarılı
olduğunu belirtmiştir. Diğer yandan Kongre Merkezi’nde engeli olan
insanların hareketine olanak verecek düzenlemelerin olmaması eleştiri
noktası olmuştur.
FULL TEXT (PDF):
- 1
241-265