You are here

BATI AKDENİZ'DE YÖRE MİMARLIĞI

WESTERN MEDITERRANEAN EUROPEAN VERNACULAR ARCHITECTURE

Journal Name:

Publication Year:

Author Name
Abstract (Original Language): 
Bu yazıda yöre mimarlığı 'yaşama ve başka etkinliklerin gerektirdiği, belli bir yörenin yapı gelenekleri çerçevesinde üretilmiş, ancak bilinen anlamıyla herhangi bir tarihsel ya da bilimsel sınıflandırmaya konu edilmemiş yapıların tümü1 olarak tanımlanmaktadır. Bu yapıların hangi tarih dilimi içinde yapıldığı ya da yapıcılarının kim oldukları önemli değildir, önemli olan, yöre mimarlığının yörenin halkı ve geleneklerinden ayrı ele alınmaması gereğidir. Yöre mimarlığının hem kentsel, hem de kırsal örnekleri, tanımı ve doğası gereği bir tüm olarak düşünüleceğinden sorunun bir boyutu 'yöresel yerleşmeler' ve 'yöresel planlama biçiminde belirlenmektedir. Yöre mimarlığının biçimlenişi genellikle 'tarihsel', 'coğrafî', 'ekonomik' ve 'toplumsal' etmenlere bağlıdır. Gene de, kurumsal mimarlığın dışında gelişmesine karşın yöre mimarlığı da tarih boyunca zaman zaman egemen yönetimden belli oranda etkilenmiştir. Bu etkiler kimi zaman yüzyıllar boyu sürer ve, bir bakıma, yeni etkilenmeleri önleyici rol oynayabilirler. Sanayi devrimi ile ve Özellikle de 2.Dünya Savaşı ertesinde ortaya çıkan toplumsal, ekonomik vd.değişiklikler karşısında yöre mimarlığı örnekleri varlıklarını sürekli yitirmektedirler. Kalan örneklerin korunması,•büyük bir sorumluluk olarak bugünkü kuşakların görevi olmaktadır. Yöre mimarlığının korunması ile ilişkili olarak benimsenecek ilkeler arasında, çağdaş mimarlığın duyarsız ve evrensel ölçekt tekdüze bir çevre yaratma eğilimli örneklerinden kesinlikle kaçınmak başta geliyor. Yöre mimarlığı örneklerinin doğa ile içiçeliği açısından, bunların korunması çoğunlukla doğal çevrenin korunması ile birlikte düşünülecek, bu da bir başka ilke. Önemli bir diğer nokta, yöre mimarlığının büyük estetik değeri olabileceği ve Örneklerin çoğunun en iyi mimarlık tasarım ürünleri arasında sayılması gerektiğidir, Yöre mimarlığının korunmasında ise teknik ve sosyo-ekonomik olmak üzere iki önemli boyut var. Teknik hususlar bu konuda özel olarak eğitilmiş'personel sayısının evrensel ölçekteki yetersizliğinde düğümlenmekte. Ancak, bu sorunun çözümlenmesi ile iş bitmiyor. Toplumsal ve ekonomik sorunların da üstesinden gelmek, yöresel yapıların günümüz kullanışları içinde yerlerini almasını sağlamak gerek. Bu açıdan, yöre mimarlığı konulu çalışmalar tüm bölgesel ve yerel, fiziksel, toplumsal ve ekonomik planlama eylemlerinin başlangıç noktası olabilecektir.
149-157