THE SWAN-SONG OF A ROMAN DICTATOR: SULLA'S OFFERING TO FORTUNA PRIMIGENIA
Journal Name:
- Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Abstract (2. Language):
The Sanctuary of Fortuna Primigenia at Praeneste (medieval and modern
Palestrina) is an extraordinarily complex monument in its origins, design and
construction. The upper sanctuary comprises a sophisticated array of rising
platforms, ramps and stairs in seven levels which are all united on a common axis
and are surmounted by a stepped, theater-like structure with a semi- circular
colonnade and a round temple (Figures 1- 3).
Ancient sources are silent, almost to the point of willful omission about the
architectural implications of this outstanding monument in the late Republican
era. Although Romans did not engage in the stylistic and formal study of art
history as we understand it today, there were nevertheless writings and treatises
on the arts by authors like Pliny, Vitruvius, Cicero and Quintilian, who could not
have failed to perceive the unique architectural design and breath-taking scale
of the temple at Praeneste only half a day's journey from the capital of the
Romans (2). Although ancient sources are comparatively well-stocked with
references to the foundation, origins and celebrity of the cult of Fortuna and
historical circumstances of the sack of Praeneste by Sulla, they fail to offer insight
into the architectural significance of the complex edifice that was built around
the sacred cult spot and former temple of the goddess Fortuna. Despite the lack
of direct literary evidence, it is generally suggested that the Sanctuary of Fortuna
Primigenia at Praeneste was built as a single unified design and the entire
structure is ascribed to Sullan builders (3).It is not the intention of this paper to provide a more complete and incontestable
material basis for the dating of the temple by a re-assessment of the archaeological
evidence. Rather, if one assumes that the entire sanctuary was built by Sullan
architects as a single architectural unit, it follows that the unorthodox combination
of a theater-like structure and a temple building was conspicuously planned
and incorporated into the monumental design. The purpose here is to investigate
the nature of this particular combination stylistically and iconographically, and
to suggest that the curvilinear, stepped theater-like (Figure 4) structure was not
the result of a mere aesthetic coincidence but was intended and conceived as a
'theater' by the commissioner of the monumental sanctuary, namely Sulla himself.
Thus, the identification of the reasons for Sulla deliberately designing or
commissioning a sanctuary incorporating a theater provides, firstly, fresh insight
to strengthen the arguments toward a single building phase by Sullan architects.
Secondly, and more significant, it may become apparent that Sulla deserves an
epithet, hitherto not recognized, as a precursor paving the way for the building
of permanent stone theaters in Rome, not only the Theater of Pompey, but the
theatres of Balbus and Marcellus that followed during the first century A.D.
The study is structured in three parts: Architectural developments in Italy during
the late Republican era will be examined first in order to illustrate the absence
of convincing Italic prototypes as a source and inspiration for the specific
combination of a theater-like cavea with a temple and its grandiose conception.
The iconographic and formal role of the Hellenistic east in the light of the ruler
cult and probable prototypes will be examined in the second part. Third and last,
pertinent aspects of Sullan's life, especially his singular obsession with the
theater and his life-long interest in the world of drama will be investigated as a
source for the design of the sanctuary at Praeneste.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Roma'nın 30 kilometre kadar güney-doğusunda bulunan kutsal merkez
Praeneste'deki tanınmış Fortuna Primigenia tapınağının Roma diktatörü Cor-
nelius Sulla yönetiminde yeniden düzenlenerek inşa edildiği sanılmaktadır.
Yamaç üzerinde yedi kat teras halinde yükselen ve Roma Cumhuriyet döneminin
en büyük din ve kehanet merkezlerinden birisi olan bu görkemli tapınağın
yeniden inşa edilmesinde Fortuna kültünün kutsal arazisi üzerinde geçmişi daha
eskiye dayanan kültle ilgili bazı yerlerin tasarıma dahil edildiği düşünülmektedir.
Tapınakta Roma Cumhuriyet dönemine özgü, lithostroton gibi yeni teknik ve
malzemenin yan ısı ra, birçok mimari yeniliklerin Hellenist i k ve İtalik unsurları
içeren orijinal bir tasarım yarattıkları görülmektedir. Tasarımın odak noktası,
• tepesinde ufak bir tholos bulunan ve tiyatro düzenini anımsatan basamaklı
yerinci terastır.
Tapınak II. Dünya savaşındaki bombardımandan sonra üzerine ortaçağ ve daha
' sonraki devirlerde inşa edilen ev ve binaların yıkılması sonucu ortaya çıkmış ve
birçok araştırmanın konusu olmuştur. Bunların içinde en detaylı olanı İtalyan
bilim adamları Fasolo ve Gullini'nin yaptıkları rekonstrüksiyonu içeren iki ciltlik
çalışmadır. Ancak, genellikle Sulla'nın Praeneste'yi istilasından sonra giriştiği
mimari restorasyon programı çerçevesinde, İ.Ö. 80 yıllarına tarihlenen üst
tapınak, Fasolo ve Gullini tarafından takriben 70 yıl öncesine, İ.Ö. 150 yıllarına
tarihlenmektedir. Yazarlar böylelikle Praeneste'deki orijinal tasarımın
kökenlerini geç Cumhuriyet döneminde doğudan, Yunanistan ve Anadolu'dan
kaynaklanan ve ağırlığını İtalya'da hissettiren Hellenistik akımlardan çok, yerel
İtalik unsurlardan kaynaklandığını belirtmektedirler.
Aynı şekilde Fortuna Primigenia tapınağının çarpıcı cephe ve eksen düzenine
dayalı mimarisinin de bu dönemdeki erken İtalik unsurlardan kaynaklandığını
savunurlar. Ancak, aralarında Kahler ve Lugli de olmak üzere bu erken tarihleme
32 METU JFA 1989 SUNAGUVEN
bazı araştırıcılar tarafından destek görmemiştir. Ayrıca bu orijinal tasarımın
kökenlerinin açıklanmasında mevcut yerli, ve Fasolo ile Gullini'nin savundukları
gibi, İtalik modellerin yeterli olmadığı görülmektedir. Fakat Roma diktatörü
Sulla'nın tiyatrolara olan özel tutkusu, onun Anadolu seferleri ile beraber
incelendiğinde bazı ilginç sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Yazıda, Sulla'ya esin
kaynağı olabilecek Hellenistik doğunun, Anadolu'nun ve özellikle Bergama'nın
bazı mimari ve ikonografik unsurları tartışılarak, İtalya'da benzeri olmayan
Fortuna Primİgenîa tapınağının mimarisine bu yönden ışık tutulmaktadır. Bu
surette, hem kaynak, hem de tarihleme açısından Fasolo ve Gullini'nin aksine,
erken tarihlemeden ziyade Sulla döneminin uygunluğu tarihsel verilerin ışığında
tartışılmaktadır.
Az önce belirttiğimiz gibi, tapınağın odak noktasını tiyatro cavea'sım anımsatan,
içinde olasılıkla Fortuna'nın kült heykeli bulunan tholos'lu yedinci teras
oluşturmaktadır. Cumhuriyet döneminde birleşik bir cavea ve tapınak düzeni
göstermesinin yanısıra, burada vurgulanması gereken en önemli nokta, Roma'da
kagir tiyatro yapılarının henüz yasak olduğu bir dönemde, bir tapınak
çerçevesinde bu motifin kullanılmış olmasıdır.
Fasolo ve Gullini'nin önerdikleri gibi Fortuna Primigenia tapınağının tasarım
kaynağını İtalik ve yerel kaynaklara bağlamak, ne tarihleme, ne de anıtsallık
konularında tatminkar sonuçlar vermemektedir. İtalya'da ilk akla gelen örnekler
Cagliari ve Gabii'deki tapınaklardır. Fakat bu tapınaklar bazı İtalyan yazarların
dedikleri kadar erken tarihlere sahip olmayabilirler. Bu konuda tam bir fikir
birliği bulunmamaktadır. İkinci olarak da, cavea şeklindeki basamaklarla
ulaşılan tapınak mı, yoksa cavea eşliğinde tapınak kombinasyonu mu sorusu
kurcalandığında, tapınak ve theatron öğelerinin eşit ağırlıkta olduğunu görmekteyiz.
Fortuna Primigenia tapınağının üst kısmını son derece andıran
Tivoli'deki Hercules Victor tapınağı ise tarihlemede kaynak olamayacak kadar
geç ve tapınak öğesi de theatron öğesinden epeyce baskın ve vurgulu bir şekilde
karşımıza çıkmaktadır. Cosa'daki İ.Ö. 3.yüzyıla tarihlenen Comitium/Curia ise,
theatron Öğesi içermekle beraber, tapınak kombinasyonu bulunmadığından,
Roma Cumhuriyet dönemi politik toplantı yerleri hakkında bize bilgi vermek
dışında, Fortuna Primigenia tapınağının tasarımını etkileyen bir model olarak
düşünülemez. Bu değişik Örneklerden görüleceği gibi Fortuna Primigenia tapınağı
tasarımının kökenlerini İtalya dışında aramakta yarar vardır. Bu yönden konuya
bakıldığında akla gelen ilk örnekler Cos ve Lindos'taki tapınak düzenlemeleridir.
Fakat her iki örnekte de görüldüğü gibi, stoalarla yamaç üzerinde yaratılan
teraslama ve en yüksek noktada ulaşılan tapmak dışında pek bir benzerlik yoktur.
Özellikle, bizi ilgilendiren theatron'hı tapınak öğesi de ne üst, ne de altta, bu
terasların hiçbirinde göze çarpmamaktadır.
Bizim esas üzerinde durmak istediğimiz örnek, batı Anadolu'da Bergama kentinin
iyi bilinen tiyatro ve Athena tapınağıdır. Praeneste'deki gibi eksenli
cepheler içeren kademeli teraslar üzerine kurulmamış olmakla beraber, İ.Ö. III.
yüzyıl gibi erken bir tarihleme ve theatron öğesi ön planda olan bir tiyatro ve
tapınak düzeni içermesi bakımından aradığımız türden bir örnek teşkil etmektedir.
İtalya dışında Hellenistik bir örnek olarak Bergama'daki kombinasyon
gerek mimari, gerekse ideolojik açıdan raslantısal görünmekle birlikte, Sulla ve
onun Bergama ilişkileri incelendiğinde ilginç sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Bir kere, tapınak öğesinin Bergama'da tiyatro'ya göre epeyce geri planda olduğu
söylenebilir. Aynı şey Praeneste'deki tholos için de geçerlidir. Ön cephede hakim
olan cavea'dır; caveanm gerisinde yer alan tholos, cavea'Ğan pek görünmemektedir.
Ayrıca, her iki örnekte de tapınakların tanrıçaları zaferle ilgilidir.
SULLA'S OFFERING TO FORTUNA PRIMIGENIA METU JFA 1989 33
Bergama'da Athena Nikephoros, Praeneste'de ise Sulla'nın zaferlerine katkısı
olan Fortuna'nın tapınakları theatron basamaklarının gerisinde yükselmektedirler.
Şimdi işin theatron yönünü biraz kurcalayalım. Sulla'nın tiyatrolara ve tiyatro
oyuncularına olan aşırı tutkusu Plutarch'tan iyi bilinmektedir. Yakın arkadaşları
arasında pek çok tiyatro oyuncusu vardır. Hatta Bergama ve Atina'daki tiyatro
loncaları mensuplarının vergi ve askeri hizmetten Sulla tarafından muaf
tutuldukları bilinmektedir. Bu bakımdan, Roma'da kagir tiyatro yapılarının
yasaklandığı bir dönemde, başkente bu kadar yakın bir mesafede bulunan
Praeneste'deki tiyatro düzenini anımsatan tasarım ile diktatörün tiyatro tutkusu
arasında bir ilişki düşünmeye değer.
Gelgeldim, niçin Bergama? Fortuna'nın himayesi altında Sulla'nın en önemli
zaferleri kuşkusuz karışıklıklar içinde bulunan Roma Cumhuriyetine kadar
topraklarını genişletmeyi düşünen Mithridates'e karşı olanlarıdır. Mithridates,
Hellenistik kıralların zenginlik ve ihtişamına Özenen Sulla'nın can düşmanı idi.
Hatta, bir ara Roma'da Sulla'ya karşı ayaklanan İtaliklerin bu güçlü Anadolu
kiralından yardım çağrısında bulundukları bilinmektedir. Pontus dönemini
başlatan Mithridates'in başkenti Bergama idi. Fakat bu uzun sürmemiş ve Sulla
zaferleri sonucu 'Asya'nın Yeniden Düzenleyicisi' unvanını alarak kendi
dönemini başlatmıştır. Plutarch, Bergama tiyatrosunda Mithridates'in başına
geçirilmekte olan bir tacın düşüp parçalandığı bir kehanet sahnesinden sözeder.
Bu sahnenin Mithridates'in başkenti Bergama'nın tiyatrosunda yer almış
olmasının Sulla'nın zafer habercisi olarak ikonografik özel bir anlamı olduğu
düşünülebilir.
Sözettiğimiz bu tarihi varsayımlar arkeolojik somut verilere dayalı olmamakla
beraber, daha iyi araştırıldığı takdirde, bu yönlerden Fortuna Primigenia
tapınağının tarihleme ve kökenlerinin araştırılmasında yeni bir boyut
kazandırılacağı düşüncesindeyiz.
İtalya'da İ.Ö. SO yıllarında Hellenistik doğu etkilerinin yoğunluğu iyi bilinmektedir.
Bu yıllarda Cicero'nun İ.Ö. 83 yılında Capitoline tapınağı için 'Romalıların
şanına yaraşır gibi' dediği şekilde, yani kastettiği doğu Hellenistik görkeminden
geri kalmayacak biçimde, bir inşaat furyası olduğu gözlenmektedir. Doğudan
gelen etkiler ve sentezlerini Vitruvius consuetudo italica terimi ile çok güzel
belirtmektedir. Fortuna Primigenia tapınağı ve kökenleri hakkındaki
düşüncelerimizin, bu genel akımlar çerçevesinde de incelendiği takdirde daha da
kesinlik kazanacağı düşüncesindeyiz.
FULL TEXT (PDF):
- 1
17-36