You are here

ÖĞRETMENLERDE STRES: BELİRTİLERİ, NEDENLERİ VE BAŞA ÇIKMA TEKNİKLERİ

THE CAUSES AND SIGNS OF STRESS EXPERIENCED BY TEACHERS AND THE WAYS OF COPING WITH İT

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (2. Language): 
Strese karşı olan algılamalarda ve reaksiyonlarda bireysel farklılıklar, fiziksel belirtilerin yoğunluk ve çeşitliliği ile sonuçlanır. Stres yaşayan bireylerde sürekli yorgunluk, uykusuzluk, sık baş ağrıları, nedeni bilinemeyen kilo kayıpları, mide problemleri ve zaman zaman deride meydana gelen döküntüler gibi daha az etkili belirtiler ortak olarak görülür. Ancak, yüksek kan basıncı, kardio-vasküler zorluklar, ülser, nefes darlığı, mide zedelenmeleri gibi daha ciddi yakınmalar da söz konusu olabilir ve bunlar acil ve uzun süreli medikal tedavi gerektirebilir (Cardinell, 1980;Maples, 1980).
Abstract (Original Language): 
*Günümüzün sürekli değişim içinde bulunan ve çok aktif olan toplumunda, mesleki stres günlük dilde yaygın olarak kullanılan bir kavram haline gelmiştir. Mesleğinde yeni olsun tecrübeli osun, hemen hemen herkes, iş ortamında, stresli durumlar yaşamaktadır. Bu olgu, yakın zamanlarda önemli bir meslek grubundan olan öğretmenler için daha çok konuşulmaktadır. Devlet okullarında çalışan öğretmenler, önceki yıllara göre daha çok, ileri düzeyde mesleki stres yaşamaktadırlar ve bu durum öğretimin her düzeyinde görülmektedir (Fielding ve Gali, 1982). Bu nedenle, hem öğretmen adayları için hem de şu anda çalışan öğretmeler için, stresin belirtilerini bilmek, nedenlerinin farkında olmak ve stres ile başa çıkma stratejileri geliştirmek çok önemlidir. Stres yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Bazı insanlar stresi, başarılı girişimler için itici bir güç olarak kabul ederken, bazıları da başarısızlıklarının nedeni olarak görmektedir. Alley (1980)'e göre "stresin etkisi kişiseldir. Bir kişi için büyük ölçüde stres yaratan bir olay, bir başkası için etkisi olmayan herhangi bir olay gibi gelebilir". Bu nedenle, bireyin stresörlere (stresin nedenlerine) karşı olan algı ve tutumu stres yaşantısı ile göstereceği fiziksel ve duygusal tepkileri belirler. Bunun yanında, araştırmalar bireyin algılarının potansiyel ortamsal stresörleri gerçek stresörlere dönüştürmede etkili olduğunu göstermektedir (Fielding ve Gali, 1982). Bu gerçek veya hayali stresörleri kontrol etme yetersizliği, bireyin mesleğini yoğun şekilde etkileyebilecek önemli bir unsur olmaktadır. Öğretmenin trajik tepkileri, stres ile yeterince mücadele edememesi ve fiziksel ve/veya zihinsel rahatsızlıkların kendinde tekraren ortaya çıkması, öğretmenin tükenmişliği olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla eğer birey "tükenmişlik evresi"ne ulaşmışsa, artık strese uyum için gerekli olan enerjiyi veya beceriyi bulması çok zordur. Bu durumda, bireyler, hastalığa ve duygusal travmaya karşı ileri derecede duyarlı olurlar. Başka bir deyimle, artık birey hastalıklardan veya travmalardan etkilenmeye açık durumdadır (Goodall ve Brown, 1980). Tükenmişlik yaşayan öğretmen; öğretimde etkililiğin bozulması, kişilik değişiklikleri ve alkol veya ilaç bağımlılığı veya meslekten ayrılma ile karakterize olan (biçimlenen) bir meslek krizi ile karşılaşır (Cardinell, 1980)
66-70

REFERENCES

References: 

Alley, R. T. 1980. Stress and the professional educator. Action in Teacher Education, 2: 6-7. Borthwick, P. 1982. Teacher burnout: A study of professional and personel variables, p. 2. American

Thank you for copying data from http://www.arastirmax.com