THE PROBLEM OF SELF IN EMMA BOVARY AND DESQUEYROUX
Journal Name:
- Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Published in 1857, Flaubert’s novel Madame Bovary and published in 1927, François Mauriac’s novel Thérèse
Desqueyroux whose protagonists are Emma Bovary and Thérèse Desqueyroux, constitute the two striking
examples on individual and social status of women which rose with a certain social criticism in 19th century
and which was discussed with different perspectives as a basic problem in 20th century. The two heroines
who want to exist for the sake of their names and themselves within the oppressive values and status quoits
mentality of 19th and 20th century rural bourgeoisie, fall into a face off, moreover into a conflict with their
own entities as much as with social and moral values in terms of self-consciousness. Both heroines, over their
fictional truths, constitute a lively woman figure each, reflecting their own historical periods. In this study,
within the social and moral values and from the perspective of woman identity, the problem of selfhood
has been discussed with three basic dimensions: “Social environment, values, identities”, “Woman identity
as a wife and mother or the edges of resistance” and “the dialects of identity search or from Romanesque
to metaphysics”.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Flaubert’in 1857 yılında yayımladığı Madame Bovary romanı ile François Mauriac’ın 1927 yılında yayımladığı
Thérèse Desqueyroux romanının ana kişileri olan Emma Bovary ve Thérèse Desqueyroux, XIX yüzyılda belirli
bir toplumsal eleştiriyle birlikte öne çıkan ve XX. yüzyılda temel bir sorunsal olarak çeşitli boyutlarıyla
tartışılan kadının bireysel ve toplumsal statüsü konusunda dikkat çeken iki örnek oluşturmaktadır. XIX. ve XX.
Yüzyıl taşra burjuvazisinin baskıcı değerleri ve statükocu zihniyeti içinde kendi adlarına ve kendileri için var
olmak isteyen kadın kahramanlar, kendilik bilinci bağlamında toplumsal ve ahlaki değerlerle olduğu kadar
kendi kendileriyle de ciddi bir yüzleşme, dahası çatışma içine girmişlerdir. Her iki kadın kahraman kurgusal
gerçekliklerinin ötesinde, dönemlerini yansıtan canlı birer kadın figürü oluşturmuşlardır. Bu incelemede,
toplumsal çevre ve ahlaki değerler bağlamında kadın kimliği açısından kendilik sorunu, “Toplumsal çevre,
değerler, kimlikler”,“Eş ve anne olarak kadın kimliği ya da karşı koymanın sınırları” ve ” Kendini arayışın
diyalektiği ya da romaneskten metafiziğe” adlı üç bölüm halinde tartışılmaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 1
59-66