In the Light of "the Broken Windows Theory", Crime and Security in Urban Life
Journal Name:
- Polis Bilimleri Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Ecological theory of erime, which has been one of the most prominent theories in Criminology, is founded on the idea that understanding the physical and social characteristics of places that affect the number of targets and offenders in an area is necessary to an understanding of the causes of erime. Ecological criminology was the first sociological criminology, developed during the 1920s at the Department of Sociology at the University of Chicago. Hence, it is also called 'Chicago School of Sociology'.
In 1982, James Q. Wilson and George Kelling suggested in an influential article in the Atlantic Monthly that targeting minör disorder could help reduce more serious erime. They discuss the importance of maintaining public order because they argue that, at the community level, toleration of a high level of disorder results in erime. They use the image of the 'broken window' to make the case that visible signs of tolerance of disorder lead to escalating levels of disorder and erime. The theory states: "if the first broken window in a building is not repaired, then people who like breaking windows vvill assume that no one cares about the building and more vvindovvs will be broken. Soon the building vvill have no Windows..." They also posit that aggressive policing strategies, especially strategies which target high-frequency, low-level crimes, vvill be effective in deterring crimes. In 1990s, one of the most populous cities in the United States, New York, adopted at least some aspects of Wilson and Kelling's theory, primarily through more aggressive enforcement of minör misdemeanor laws.
Therefore, the main purpose of this article is to discuss the interaction betvveen urbanization processes, some structural and social problems of urban life and erime.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Kriminolojide en dikkat çekici suç teorilerinden birisi olan 'Ekolojik Yaklaşım'; yerleşim yerlerinin, suçlu ve mağdurların sayısını etkileme ihtimali olan fiziksel ve sosyal özelliklerinin bilinmesinin, suçun nedenlerinin anlaşılabilmesi için gerekli olduğu düşüncesi üzerine kuruludur. Ekolojik Kriminoloji, sosyolojik kriminolojinin ilk teorilerinden biri olup; 1920'lerde Chicago Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde geliştirilmiştir. Bu nedenle, 'Chicago Okulu' olarak da adlandırılmaktadır.
James Q. Wilson ve George Kelling, 1982 yılında Atlantic Monthly Dergisi nde yayınlamış oldukları çok ses getiren bir makalede, bir takım basit suç ya da küçük düzensizliklerle mücadele etmenin bir takım ciddi suçlan önemli bir oranda azaltacağını ileri sürdüler. Wilson ve Kelling'in temel kaygıları, kamu düzenin sürdürülmesiydi. Çünkü onlar, yüksek düzeyde bir düzensizliğe karşı tolerans tanınmasının, kamusal alanda suçla sonuçlanacağını iddia ediyorlardı. Bunu ifade etmek amacıyla 'kırık pencere' imajını kullandılar. Burada 'kırık pencere' metaforu, düzensizliklere gösterilen toleransı ifade ediyordu. Bu toleransın sonucu ise, daha fazla düzensizlik ve suçtu. Wilson ve Kelling'e göre, bu durumda katı ve sert polis uygulamalarıyla her türlü suçla, hafif ya da ağır suç ayrımı yapmaksızın etkili bir mücadele gerekiyordu.
Kırık Pencereler Teorisinin temel esprisi şuydu: "Bir binadaki herhangi bir kırık pencere tamir edilmez ise; binaya kimsenin göz-kulak olmadığını düşünen insanlar, diğer pencereleri de kırmak isteyecekler ve daha fazla pencere kırılacaktır. Bir süre sonra da bina penceresiz kalacaktır..."
Amerika'nın en kalabalık şehirlerinden birisi olan New York,Wilson ve Kelling'in teorisinin en azından bir takım argümanlarını 1990'larda benimseyerek uyguladı. Bu uygulamalar içinde en önemlisi, küçük düzensizliklerle mücadele etmek ve hafif suçlara yönelik hukuk mevzuatını katı bir şekilde uygulamaktı. Bu yaklaşımın uygulanması sonucunda New York kenti, 1990'larda Amerika'nın suç bakımından en güvenli kentlerinden birisi oldu. Bu makalenin temel amacı da, özellikle 'Kırık Pencereler' tezinden yola çıkarak kentleşme süreci, kentsel yaşamın yapısal ve sosyal problemleri ile suç arasındaki etkileşimi ele almaktır.
- 1
1-24