Sultana's Dream: The Feminist Utopia of a Woman from Bangladesh
Journal Name:
- Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Humanity has long dreamed about a better future and an imagined better world. Utopias, "the good place, which is no place", are one of the most influential ways of creating an ideal world and also serve as a crucial tool for expressing feminist ideology. Feminist utopias, for about ages, reflect the hopes, fears and desires of women who have glimpsed the possibilities of a bright new world freed from stifling patriarchal structures. By contrasting the present world with an idealized society, feminist utopias criticize the contemporary values and conditions and see masculine systems as the major cause of social and political problems. R.S. Hossain, a pioneering Bengali Muslim feminist and educationist, with her imaginative and ambitious narrative: Sultana's Dream (1905) provides a definite vision of what society could become if women were allowed to fully participate as citizens. The work
projects the desire for a peaceful, efficient and egalitarian society, and predicts the possibility
of obtaining that desire through greater freedom for women. As a consequence, the present
paper w ill f ocus on a w omen on t he e dge of time, Begüm Rokeya Sakhawat Hossain, her
short work, Sultana's Dream, originally written in English. This study will highlight how she
tries to create an ideal world, believing in the importance of education as holding the key to
women's empowerment and progress. This paper will also concern itself with her personal
journey on the road not taken before, the awakening of the Muslim women‘s self respect
through self-reliance, and the universalist concept of shared humanity that admits no
discrimination of caste, creed, race or gender.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
İnsanlık var olduğundan bu yana iyi bir geleceğin, yaşanabilir bir dünyanın hayalini kurmuştur. "Mutlu yer" ya da "olmayan yer" anlamına gelen ütopyalar ise ideal bir dünya yaratmada en etkin araçlardan birisidir. Feminist ütopyalar ise, tarih boyunca kendilerini üreten kaygıları ve hoşnutsuzlukları yansıtmışlardır. Politik olan feminist ütopyalar; yaşadığı dönemin siyasal ve toplumsal düzenlemelerinden hoşnut olmayan yazarın farklı bir zaman ya da farklı bir coğrafyada tasarladığı, kurulu düzene bir başkaldırı içeren ve bu düzen karşısına kendi ideal toplum tasarımını ortaya koyan bir yazın türüdür. Bengalli Müslüman kadınlar için bir rol model olan ve yaşadığı sürece ülkesindeki kadınların özgürleştirilmesi için çalışan Bangladeş'in ilk Müslüman kadın yazar ve eğitimcisi Begüm Rokeya Sakhawat Hossain, 1905 yılında yazdığı feminist ütopyası Sultana'nın Rüyası'nda erkeklerin eve kapatıldığı, kadınlarınsa siyasette, bilimde, sanatta kısacası "dışarıda" yer aldığı özgür kadınlar ülkesi kurgular. Asla basit bir hayalden ibaret olmayan Sultana'nın Rüyası, yazarın İngilizce olarak yazdığı ilk eseridir ve kadınların özgürleştirilmesi için eğitimin önemine vurgu yapar. Gidilmeyen yolun öyküsünü anlatan yazar, yıllar önce kurguladığı bu kadınlar ülkesinde insanları bilinçlendirerek özgürlüğün, eşitliğin ve barışın önemine vurgu yapar. Rokeya, Müslüman kadının uyanışına öncülük ederek ırk, din, sınıf, cinsiyet ayrımının olmadığı yeni bir dünya, yeni bir dil yaratmıştır.
- 38