THE ANALYSIS OF JOB SATISFACTION AND BURNOUT LEVELS OF TEACHERS OF RELIGIOUS CULTURE AND MORAL INFORMATION AND VOCATIONAL SUBJECTS OF IHL IN
TERMS OF VARIOUS VARIABLES
Journal Name:
- Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
This study aims to analyse relations between the job satisfaction and vocational burnout of the teachers of Religious Culture and Moral Information (DKAB) and vocational subjects of Imam Hatip High schools' (IHL), and to show in what socio-demographic variables, the participant teachers' levels of burnout and job satisfaction differ or not. The sample of study is composed of 161 DKAB and IHL teachers who work at secondary and high schools in Isparta. In this study, which was implemented in relational descriptive survey model, Minnesota Job Satisfaction Scale, Maslach Burnout Inventory, a personal information form and semi-structured interview form were used to obtain the data. The analysis of obtained data was done by use of Frequency, arithmetic average, independent sample t-test, One-way analysis of Variance (ANOVA) and Pearson correlation analysis in SPSS 20. The result of the study showed that the level of job satisfaction of DKAB and IHL teachers was high in all factors; their level of vocational burnout was low in factors of emotional exhaustion and desensitization and high in personal success dimension. However, while a positive correlation was found between DKAB and IHL teachers' job satisfaction dimensions, a negative correlation was found between personal success of vocational burnout and two factors -emotional exhaustion and depersonalization. Overall, the teachers' burnout decreases as long as their job satisfaction increases. The results also indicated that variables such as gender, vocational seniority and educational background made a significant difference in job satisfaction and vocational burnout of DKAB and IHL teachers, and variables such as place of duty, type of faculty of graduation and field of study didn't make a significant difference in their job satisfaction and vocational burnout.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu araştırmanın amacı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) ve İmam Hatip Lisesi (İHL) meslek dersleri öğretmenlerinin iş doyumu ve mesleki tükenmişlik düzeylerinin ve bu düzeylerinin sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşma durumunun tespit edilmesidir. Araştırmanın diğer bir amacı da öğretmenlerin iş doyumu ve mesleki tükenmişlikleri arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Araştırmanın örneklemini İsparta'da ortaokul ve lise dengi okullarda görev yapan 161 DKAB ve İHL Meslek dersleri öğretmeni oluşturmuştur. Çalışmada verilerin elde edilmesinde Minnesota İş Doyum Ölçeği, Maslach Tükenmişlik Envanteri, kişisel bilgi formu ve yarı yapılandırılmış mülakat formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 20' programında frekans ve yüzde, aritmetik ortalama, bağımsız t-Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ve Pearson momentler çarpımı korelasyonu kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda DKAB ve İHL Meslek dersleri öğretmenlerinin iş doyumlarının tüm boyutlarında ve toplamda yüksek düzeyde olduğu; mesleki tükenmişliklerinin ise duygusal tükenme ve duyarsızlaşma boyutunda düşük düzeyde, kişisel başarıları boyutunda ise yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte DKAB ve İHL meslek dersleri öğretmenlerinin iş doyumu boyutları arasında pozitif yönlü bir ilişki saptanırken; mesleki tükenmişliğin kişisel başarı boyutu ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma boyutları arasında da negatif yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Genel olarak öğretmenlerin iş doyumu arttıkça tükenmişlikleri azalmaktadır. Ayrıca cinsiyet, mesleki kıdem, öğrenim durumu değişkenlerinin DKAB ve İHL meslek dersleri öğretmenlerinin iş doyumları ve mesleki tükenmişlikleri üzerinde anlamlı farklılaşma oluşturduğu; okul türü, lisans mezuniyet durumu ve branş değişkenlerinin iş doyumu mesleki tükenmişlik düzeyleri üzerinde anlamlı farklılaşma göstermediği saptanmıştır.
- 22