THE RISK OF BREAST DISEASE IN RENAL TRANSPLANT PATIENTS RECEIVING CYCLOSPORIN A
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
The risk of breast lesion development in patients under immunosupressive therapy is controversial. The aim of this study was to assess the risk of breast disease in female renal transplant recipients
Twenty-two female renal transplant recipients with a functioning graft are included in the study. Physical examination, breast ultrasound and mammography in patients over 35 years were done. The levels of serum measured, progesteron and prolactin were estimated. In all of the patients, triple immunosupressive therapy consisted of cyclosporin (CsA), steroids and mycophenolate mofetil or azathioprine was given, ATG was used for induction in cadaveric renal transplantation.
The mean age of the patients was 30,8+11,4 years (range: 15-60). Mean follow-up time was 66,8+49,5 months (range: 12-199). In six patients (27,3%) benign breast lesions were found. Prolactin level was high in six patients. There was no correlation between hormon levels and breast lesions. Carcinoma was not found in any patient.
The incidence of benign or malignant breast disease in our patients was found to be lower when compared with normal population. The number of patients was not enough to make any significant comparison between hormon levels and CsA and the breast lesions. Larger series of patients need to demostrate the effect of CsA therapy over breast diseases.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
İmmunsupresif tedavi gören hastalarda memede lezyon gelişme riski tam olarak bilinmemektedir. Bu çalışmanın amacı böbrek nakli yapılan kadınlarda meme hastalığı riskini araştırmaktır.
Böbrek nakli yapılan ve grefti çalışır durumda olan 22 kadına meme muayenesi, meme ultrasonografisi ve 35 yaş üstü hastalara ek olarak mammografi yapıldı. Serum estradiol, progestron ve prolaktin düzeyleri ölçüldü. İmmunsupresif tedavi protokolü canlı nakillerde steroid, siklosporin A (CsA), mikofenolat mofetil veya azatiopürinden oluşmaktaydı; kadavra nakillerde ek olarak indüksiyonda ATG kullanılmıştı.
Hastaların ortalama takip süresi 66.8+ 49.5 ay (aralık: 12-199 ay), yaşı 30.8 ± 11.4 yaş (aralık: 15 -60yaş) idi. altı hastada (% 27.3) benign meme lezyonu tespit edildi Prolaktin kan düzeyi altı hastada yüksek bulundu. Meme patolojisi ile hormon düzeyleri arasında ilişki saptanmadı. Hiçbir hastada meme kanseri tespit edilmedi.
Literatürle karşılaştırıldığında böbrek nakli yapılan hastalarımızda normal popülasyona göre benign ve malign meme patolojisi insidansı daha düşük bulunmuştur. Hasta sayısı az olduğundan hormonlarla meme hastalıkları ve CsA kullanımı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki kurulamamıştır. CsA kullanımının meme hastalıkları üzerine etkisini belirleyebilmek için daha geniş hasta popülasyonlarında daha ileri karşılaştırmalı çalışmalar gerekmektedir.
FULL TEXT (PDF):
- 2
93-95