Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Giriş ve Tarihçe
Günümüzde komponentleri daha iyi anlaşılmış olan metabolik sendrom ilk olarak 1960'lı yıllarda tanınmaya başlanmış ve patogenezde insülin rezistansı sorumlu tutulmuştur. İlk zamanlarda, koroner arterleri normal, ancak hücresel düzeyde miyokardda hipoksi gösterilen kişilerde tanımlanan kardiyolojik sendrom X'in bu sendromla birlikteliği bildirilmişse de, daha sonra tamamen farklı klinik antiteler olduğu anlaşılmıştır (1).
İlk kez 1988 yılında Reaven, abdominal obezite, in-sülin rezistansı, hipertansiyon, hipertrigliseridemi ve düşük HDL kolesterol, bozuk karbonhidrat toleransı ve/veya Tip II Diabetes mellitus (DM) ile karakterli semptomlar kompleksini tanımlamış ve patogenezi tam olarak açıklanamayan bu tabloyu "Sendrom X" olarak adlandırmıştır (2).
Bir yıl sonra, Kaplan ve arkadaşları, obezite, hiper¬tansiyon, dislipidemi, insülin rezistansı veya Tip II DM'den oluşan benzer bulguları taşıyan hastalardaki bu klinik antiteyi "Öldüren Dörtlü" veya orijinal adıyla "Deadly Quartet" olarak tanımlamışlardır (3).
İlerleyen yıllarda sendromun komponentleri daha iyi anlaşıldıkça, bilinmeyeni belirtmek üzere ilk tanımlamada kullanılan "X" terk edilmiş ve günümüzde artık meta-bolik sendrom, polimetabolik sendrom, insülin rezistans sendromu gibi isimlerle adlandırılmaya başlanmıştır.
Epidemiyoloji
Çocuklarda obezitenin yaygınlığı ile ilgili ülkemizde kapsamlı bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Amerika Birleşik Devletleri'nde 1999-2000 yıllarında yapılan bir taramada, vücut kitle indeksleri 95 persantilin üzerinde olan çocuk oranı 2-5 yaşlarda %10.4, 6-11 yaşlarda %15.3 ve 5-17 yaşlarda ise yaklaşık %20 olarak bildirilmiştir (4).
Metabolik sendromun prevalansı tam olarak bilin¬memekle beraber, obez çocuklar arasında yapılan bir çalışmada yaklaşık %9 olarak bulunmuştur (5). Ayrıca 1988-1994 yılları arasında yine Amerika Birleşik Devlet-leri'nde yapılan bir taramada, sağlıklı çocuklar arasında %4, obez çocuklarda ise %30 oranında insülin rezistan¬sı olduğu bildirilmiştir (6). Almanya'da 180 obez (77 kız ve 103 erkek) ve 239 kontrol grubu çocuk üzerinde ya¬pılan bir taramada; herhangi bir risk faktörünü taşıma¬yanların oranı obez grupta %14.4 iken kontrol grubun¬da %79.1 olarak bildirilmiştir. Benzer şekilde dört risk faktörünün tümünü taşıyan çocuk oranı obez grubun¬da %8.9 iken kontrol grubunda hiçbir çocukta saptan¬mamıştır (7). Ülkemizde Onat ve arkadaşlarının 1992'de erişkin bireylerde yaptıkları bir taramada, hi¬pertansiyon, diyabet, obezite ve dislipidemiyi içeren dört risk faktöründen en az üçünü taşıma oranı erkeklerde %1, kadınlarda ise %10 olarak bildirilmiştir (8).
FULL TEXT (PDF):
- 3
140-143