Biocompatibility in Hemodialysis
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
A series of biological responses triggered by blood-membrane contact in hemodialysis are the result of many early and late adverse effects such as hypersensitivity, accelerated atherosclerosis, dialysis-related amyloidosis, more rapid loss of residual renal function. These adverse effects constituted the rationale of searching for membrane biocompatibility in the past and today. Whereas alternative pathway complement fixation reached to a maximum within the first 15 minutes following blood-membrane contact, the increase of C3a levels during this period was found interesting. Searches aiming to minimize the capacities of membranes to activate plasma proteins, leucocytes, platelets enzymatic cascades in the coagulation and complemets systems during extracorporeal treatment have led widespread use and production of membranes with higher biocompatibility today. In the context of advantages of higher biocompatibility, cause-specific mortality and hospitalization rates are lower in chronic hemodialysis patients when synthetic membrane compared to cellulosic membrane is used. The importance of biocompatibility is also emphasized in trials investigating the relationship between membrane biocompatibility and serum albumin levels. Bioincompatible membranes also cause an increase in f(2 microglobulin synthesis and [S2 microglobulin meditated complications are more frequent in this group of patients. It is reported that modified cellulosic membranes covered with vitamin E improve granulocyte function and reduce oxidative stress. Current research is focused on the production of synthetic membranes covered with vitamin E. In studies investigating the effect of reuse on biocompatibility, the reuse of vitamin E covered membranes was shown to cause a reduction of superoxide anion production in neutrophiles, decreased levels of total cholesterol, İ.DL, oxidized LDL and malonyldialdehyde and increased levels of HDL cholesterol which is associated with a decreased cardiovascular event rate.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Hemodiyalizde kan-membran teması ile tetiklenen bir dizi biyolojik yanıt; hipersensitivite reaksiyonları, hızlanmış ateroskleroz, diyalizle ilişkili amiloidoz, rezüdüel renal fonksiyonların daha hızlı kaybı gibi erken ve geç dönem olumsuz etkilerle sonuçlanmaktadır. Bu olumsuz etkiler geçmişten günümüze membran bıyouyumluluğundaki arayışların temelini oluşturmuştur. Alternatif yoldan kompleman aktivasyonu, kan membran temasını takiben ilk 15 dakika içinde maksimuma ulaşırken bu süreç içerisindeki C3a düzeylerindeki artış dikkat çekici bulunmuştur. Ekstrakorporeal tedavi esnasında membranların plazma proteinlerini, lökositleri, trombositleri, koagiilasyon ve kompleman sistemlerinin en-zimatik kaskadlarını aktive etme kapasitelerini minimize etmeyi amaçlayan arayışlar, günümüzde biyouyumluluğu yüksek membran üretimini ve kullanımını yaygınlaştırmıştır. Sentetik membran kullanılan kronik hemodiyaliz hastalarında selülözik membran kullanan hastalara kıyasla yüksek biyouyumluluğun sağladığı avantajlar doğrultusunda nedene özgü mortalite ve hospitalizasyon oranlan daha düşük düzeylerdedir. Membran biyouyumluluğu ile serum albumin düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalarda da biyouyumluluğun önemi vurgulanmaktadır. Biyouyumsuz membranlar ayrıca |i2 mikroglobülin sentezinde artışa neden olmakta, bu hasta grubunda \\2 mikroglobülin arscılıklı komp-likasyonlara daha sık rastlanmaktadır. E vitamini ile kaplanmış modifi-ye selülözik membranların, granülosit fonksiyonlarını düzelttiği ve oksi-datif stresi azalttığı bildirilmiştir. Günümüzde daha yüksek biyouyumluluk elde edebilmek amacıyla çalışmalar, E vitamini kaplı sentetik membran üretimi üzerine yoğunlaşmıştır. Reuse'un biyouyumluluk üzerine etkisini araştıran çalışmalarda ise E vitamini kaplı membranlar-da reuse'un azalmış kardiyovasküler olaylarla ilişkili olan; nötrofillerde süperoksit anyon üretiminde, total kolesterol, LDL, oksitlenmiş LDL ve malonildialdehid düzeylerinde azalmaya, HDL kolesterol düzeylerinde artışa neden olduğu gösterilmiştir
FULL TEXT (PDF):
- 2
39-45