Retrospective Analysis Of End Stage Renal Failure Patients Followed Up In Nephrology Department Between 2005 and 2010
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
OBJECTIVE: End stage renal failure (ESRF) is irreversible impairment of renal functions that
makes surviving impossible without dialysis or renal transplantation. In the present study, we aimed
to put forward the characteristics of end stage renal failure (ESRF) patients who were followed up by
Nephrology Department between 2005 and 2010.
MATERIAL and METHODS: This study was carried out through retrospective analysis of the records
of a total of 589 end stage renal failure patients followed up in Department of Nephrology, Gulhane
Military Medical Academy and Military Medical School between 2005 and 2010 and received dialysis
or underwent transplantation.
RESULTS: Of the patients in study group, 71.2% (334 patients) were males and 28.8% (135 patients)
were females. The percentage of the patients who had progressed to end stage renal failure was 37.6% in
20-44 age group, and 33% in 65 years and above group. There was a statistically signifi cant difference in
terms of distribution of age groups according to gender (p<0.05). Hypertension was the most common
disease in both gender among ESRF patients (45%) followed by diabetes mellitus (25.4%). Of renal
transplantations, 87 were from live donors and 48 were from cadavers. 48.3% of live donors were
composed of mothers. A total of 88 patients underwent biopsy (65 males and 23 females). FSGS was
the most common histopathologic diagnosis (29.3%)..
CONCLUSION: We put forward 5-year follow up results of our hospital for ESRF, one of the most important public health problems. Studies
should be targeted toward early diagnosis, treatment and slowing progress of renal failure in order to reduce the socioeconomic burden of this
disease in future.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
AMAÇ: Son dönem böbrek yetmezliği (SDBY), böbrek işlevlerinin diyaliz veya nakil tedavisi
olmaksızın yaşamanın olanaksız olacak derecede geri dönüşümsüz olarak bozulması durumudur.
Biz bu çalışmamızda, 2005–2010 yılları arasında Nefroloji Bilim Dalınca izlenen son dönem böbrek
yetmezliği (SDBY) bulunan hastaların özelliklerini ortaya koymayı amaçladık.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Bu çalışma, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Askeri Tıp Fakültesi
Nefroloji BD’de 2005 – 2010 tarihleri arasında izlenen diyaliz tedavisi veya nakil olan 589 Son Dönem
Böbrek Yetmezliği tanısı alan hastaların geriye dönük kayıtları üzerinden gerçekleştirilmiştir.
BULGULAR: Araştırma grubundaki hastaların %71,2’si (334 hasta) erkek, %28,8’i (135 hasta) kadındı.
Hastaların yaş grupları incelendiğinde son dönem böbrek yetmezliği ilerlemiş hastaların %37,6’sı 20-
44 yaş grubunda, %33’ü 65 yaş ve üzerinde idi. Hastaların yaş gruplarına dağılımı incelendiğinde
cinsiyetlere göre dağılımında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p< 0,05). SDBY Hastalarında
her iki cinste de hipertansiyon en sık görülen ek hastalıktı (%45). İkinci sıklıkta Diabetes Mellitus
gelmekteydi (%25,4). Böbrek nakli yapılan hastaların 87’si canlı vericiden, 48’i kadavradan yapılmıştı.
Canlı vericilerin %48,3’ünü anneler oluşturdu. Toplam 88 hastaya biyopsi yapıldı. Biyopsilerin 65
tanesi erkeklere, 23 tanesi kadınlara uygulandı. Tüm biyopsi yapılan hastalar ele alındığında FSGS en
sık rastlanan histopatolojik sonuçtu (%29,3).
SONUÇ: Ülkemizin en önemli toplum sağlığı problemlerinden olan SDBY’nin hastanemizdeki 5
yıllık izlemini ortaya koyduk. Gelecekte SDBY’nin sosyoekonomik yükünün azaltılması için böbrek
yetmezliğinin erken tanısına, tedavisine ve ilerlemesinin yavaşlatılmasına dair çalışmalara yönelmek
gerekir.
FULL TEXT (PDF):
- 3
253-257