Seroprevalance of the Hepatitis B and C in Patients with Chronic
Kidney Disease without History of Renal Replacement Therapy
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
OBJECTIVE: Hepatitis B (HBV) and hepatitis C (HCV) viruses are signifi cant causes of morbidity and
mortality in patients with chronic kidney disease (CKD). There is insuffi cient data on seroprevalence of
HBV and HCV in CKD patients without renal replacement therapy (RRT).
MATERIAL and METHODS: Patients diagnosed as having CKD without RRT were analyzed. Seven
hundred and eighty cases included study.
RESULTS: The seroprevalence of HbsAg and Anti-HCV were 3.5% and 1.3%, respectively. The
seroprevalence of Anti-HBsAb analyzed in 456 (58.4%) patients was 39.3%. The seroprevalence of
HBsAg and Anti-HCV did not differ between the patients in early stage (stage 3) and advanced stage
CKD (Stage 4 and 5) (p=0.26 and p=0.88, respectively). Seropositivity of Anti-HBsAb was 41.9% in
early stage and 33.6% in advanced stage CKD (p=0.88). No difference was detected in seroprevalence
of HbsAg and Anti-HCV when patients were grouped regarding the underlying disorders of CKD
(p=0.95 and p=0.25, respectively).
CONCLUSION: Higher seroprevalence of Anti-HCV in hemodialysis patients, according to studies
carried out in our country, may be secondary to the exposure to HCV during hemodialysis procedure.
High seropositivity of Anti-HBsAb in early stage CKD, although not statistically signifi cant, may point
out the necessity of hepatitis B immunization earlier in the course of CKD. Screening the patients with
CKD without RRT for HBsAg and Anti-HCV serologies would be applicable although there is no
established consensus in guidelines.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
AMAÇ: Hepatit B (HBV) ve hepatit C (HCV) virüsleri, kronik böbrek hastalarında önemli bir morbidite
ve mortalite nedenidir. Renal replasman tedavisi (RRT) almamış kronik böbrek hastalarında HBV ve
HCV seroprevalansı için yeterli veri bulunmamaktadır.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: RRT almamış kronik böbrek hastalıklı (KBH) olgular retrospektif olarak
analiz edildi. Yedi yüz seksen olgu çalışmaya dahil edildi.
BULGULAR: HBsAg ve Anti-HCV seroprevalansı sırasıyla %3,5 ve %1,3 olarak saptandı. Anti-
HBsAb seroprevalansının 456 (%58,4) hastada değerlendirildiği ve %39,3 olduğu tespit edildi.
Olgular, KBH evreleri açısından değerlendirildiğinde, erken evre (evre 3 KBH) ile ileri evre (evre 4 ve
5 KBH) KBH grupları arasında HBsAg ve Anti-HCV seroprevalansı açısından istatistiksel anlamlı fark
bulunmadı (sırasıyla p=0,26 ve p=0,88). Anti-HBsAb seropozitifl iği erken evre KBH’da %41,9, ileri
evre KBH’da %33,6 olarak tespit edildi (p=0,88). Kronik böbrek hastalığı etiyolojisi açısından altta
yatan hastalıklarda, HBsAg ve Anti-HCV seroprevalansı benzer sıklıkta saptandı (sırasıyla p=0.95 ve
p=0.25).
SONUÇ: Ülkemizde daha önce yayımlanan çalışmalar ışığında hemodiyaliz hastalarında, RRT almamış
KBH hastalarına göre daha yüksek Anti-HCV seroprevalansı, hemodiyaliz prosedürü sırasında HCV
maruziyeti ilişkili olabilir. Erken evre KBH’da Anti-HBsAb seropozitifl iğinin istatistiksel anlamlı
olmasa da daha fazla olması, KBH erken evrelerinde hepatit B aşılamasının daha etkin olabileceğini
düşündürmektedir. RRT almamış KBH olgularında HBsAg ve Anti-HCV serolojik değerlendirmesi,
kılavuz düzeyinde fi kir birliği bulunmamakla birlikte uygun olabilir.
FULL TEXT (PDF):
- 2