THE EFFECT OF ISOLATION OF ANTI-HCV POSITIVE PATIENTS ON THE INCIDENCE OF HCV INFECTION IN A HEMODIALYSIS UNIT
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
İn
this study, HDpatients with anti-HCV positive and negative were dialysed in different rooms and seperate machines, and the effects of this isolation on anti-HCV seroconversion in the cases without HCV infection were investigated.
Anti-HCV measurements in all patients were performed by second generation enzyme immunoassay method. Anti-HCV was detected once every three months and alanine aminotransferase(ALT) levels every month during the isolation period. Cases of which anti-HCV became positive or ALT increased were transferred to anti-HCV positive group. Fisher's exact and Student's t test were used for statistical analysis.
Anti-HCV seroconversion in the patients that startedHD as anti-HCV negative was detected as 44 % (12 of27pts) in 24 months before isolation(before June 1995) and 10%(3 of 30 pts) in 24 months during isolation period(p<0.01). Mean durations of HD in these two groups were 17.0±3.8 and 16.7±3.3 months (p>0.05). Blood transfusion had been made to 2 of the pts of which the anti-HCV became positive during the isolation period. On the other hand,while the anti-HCV prevalance was 51 % (64 of 126 pts) at the end of the period before isolation, it decreased to a level of 38 % (56 of 147 pts) at the end of June 1997 including the 24 months isolation (p<0.05).
As a result, we considered that HCV transmission to the patients without HCV infection may be prevented, and the incidence of HCV infection may be decreased with the isolation of anti-HCV positive patients.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu çalışmada, anti-HCV pozitif ve negatif hemodiyaliz hastaları birbirlerinden ayrı odalarda ve ayrı makinelerde diyalize alınarak, bu izolasyonun HCV infeks iyonu olmayan olgularda anti-HCV serokonversiyonu üzerine etkileri incelendi.
Tüm olgularda anti-HCV ölçümleri ikinci jenerasyon enzim immunassay yöntemiyle yapıldı. İzolasyon dönemi içinde her üç ayda bir anti-HCV ve ayda bir de serum alanin aminotransferaz(ALT) düzeyleri ölçüldü. Anti-HCV'si pozitifleşen veya ALT'si yükselen olgular anti-HCV pozitif olgularla aynı grupta diyalize alındı. İstatistik incelemelerde Fisher's exact ve Student's t testi kullanıldı.
Hemodiyalize anti-HCV negatif olarak başlanan olgularda anti-HCV serokonversiyonu izolasyon döneminden önceki(Haziran 1995) 24 ayda % 44(27 olgunun 12 'si) ve izolasyon dönemindeki 24 ayda ise %10 (30 olgunun 3'ü) olarak tespit edildi(p<0.01). Bu iki grupta ortalama hemodiyaliz süresi 17.0±3.8 ve 16.7±3.3 aydı(p>0.05). İzolasyon dönemi esnasında anti-HCV'si pozitifleşen olguların 2'sine bu dönemde kan transfüzyonu yapılmıştı. İzolasyondan önceki dönem sonunda anti-HCVprevalansı %51(126 olgunun 64'ü) iken, 24 aylık izolasyonu da kapsayan Haziran 1997 sonunda ise %38'e(147 olgunun 56'sı) düşmüştü(p<0.05).
Sonuç olarak, anti-HCV pozitif olguların izolasyonuyla HCV infeksiyonu olmayan olgulara bulaşmanın önlenebileceği ve HCV infeksiyonu insidansının azaltılabileceği kanısına varıldı.
FULL TEXT (PDF):
- 1
14-17