NECIP FAZIL'S POETRY IN THE WESTERNIZATION OF THE
ORIGIN OF FEAR AND THE RESISTANCE OF THE SUBJECT
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Necip Fazıl Kısakürek is a craftsman who can clearly define his
personal idea in Turkish thought and poetry. One of the greatest
influences on Necip Fazıl, the individual mind transformation of the
living, is the Western thought reaction that he has the ability to recognize
closely. In terms of Turkish thought, 19th and 20th centuries, Necip Fazıl
is also thought-provoking in terms of the fact that existing conditions
coincide with a time period in which Western-originated appropriations
are made. In another respect, Nacip Fazıl is a man who resists in the
literary-political context of Western-originated ideas. However, the effect
of Westernization on the thought of our life is possible to be treated as a
'fear' over the poet. This article attempts to evaluate the mysticalmetaphysical
character of Necip Fazıl's poetry in a western sense of 'fear'.
In this context, Necip Fazıl's phenomenon is considered as a form of
resistance that is shaped by the dimension of reaction in the language of
poetry towards fear beyond an eccentric sensation; it is seen that the poet
has shaped the attitude of the West from the mind and the attitude
against the ideas coming from the art. It is also one of the primary areas
of interrogation, in terms of the meaning and metaphors, how often the
feelings of side by side are in the name of the poet. Therefore, Necip Fazıl
poetry is not only a poem that delights my senses while positioning myself
in the face of the West. In fact, it is a poetry linking subjective utterances
to the idea of a universal self. Fear is a feeling of being met with the idea
of a universal self.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Necip Fazıl Kısakürek, Türk düşüncesinde ve şiirinde, şahsî fikir cephesini en net tanımlayabilmiş sanatkârlardandır. Yaşadığı ferdi zihin dönüşümünün Necip Fazıl üzerindeki en büyük etkilerinden biri, yakından tanıma olanağı bulduğu Batı düşüncesine olan reaksiyon boyutudur. Türk düşüncesi açısından 19 ve 20. yüzyıllar, var olan şartların Batı kaynaklı temellük edildiği bir zaman dilimine denk gelmesi bakımından Necip Fazıl şiiri için de düşündürücüdür. Başka bir açıdan Necip Fazıl, Batı kaynaklı fikir cereyanına edebî-politik bağlamında direnen adamdır. Fakat söz konusu batılılaşmanın düşünce hayatımıza etkisi şair üzerinden bir ‘korku’ olgusuyla ele alınmaya müsaittir. Bu makale biraz da böyle bir yönüyle Necip Fazıl şiirinin mistik-metafizik karakterini, batılı anlamda bir ‘korku’ karşıtlığıyla değerlendirme çabasıdır. Bu bağlamda Necip Fazıl’ın ‘ben’ olgusu, egosantrik bir duygunun ötesinde korkuya yönelik şiir dilinde tepki boyutuyla şekillenmiş bir direnme biçimi olarak ele alındığında; şairin Batı düşüncesinden ve sanatından gelen fikirlere karşı duruşunu mizacından gelen tavırla şekillendirdiği görülür. İşte anlam ve metaforlar dünyasında sıklıkla yan yana gelen hislerin şair adına ne tür bir etkileşim içinde olduğu da, öncelikli sorgulama alanlarından biri olacaktır. Dolayısıyla Necip Fazıl şiiri, Batı karşısında kendini konumlandırırken sadece ben duygusunu nceleyen bir şiir değildir. Bizatihi öznel verilerini evrensel benlik fikrine bağlayan bir şiirdir. Korku ise evrensel benlik fikriyle karşılanan bir duygudur.
FULL TEXT (PDF):
- 29