PHONETICAL CHANGES REGARDING CONSONANTS IN THE
MODERN TURKISH WORDS BORROWED FROM ARABIC
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | Faculty of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Languages, which emerged as result of a human ability and has
functioned as tool of communication, have always been in a state of
interactions throughout their history. These interactions varied
according to languages and generally occurred in the form of word
exchanges as a result of cultural interactions. This was also the case for
the Modern Turkish, which adopted words from various languages in
various periods. These loanwords have survived to the present day as
part of Turkish vocabulary.
From the earliest written examples to the present, loanwords have
undergone changes according to the grammatical rules of the Turkish
language in the corresponding period. These changes are usually
phonetical changes that are related to vowels or consonants. Phonetical
changes in the loanwords occur as a result of phonological dynamics of
a certain language and with the influence of the least effort rule. These
phonetical changes that take place due to the easier enunciation
principle occur both in the words of a particular language and in the words borrowed from other languages. Generalization of linguistic rules
to include loanwords originate from the effort to adopt them into its own
vocabulary. The difficulty of creating equivalents to the newly-acquired
concepts that happen as a result of cultural changes led to the necessity
to borrow words from other languages and borrowing words happen in
the languages that transmit the culture which influences other cultures.
Hence, Modern Turkish has borrowed words mostly from Arabic which
transmits Islamic values. The loanwords that generally began to enter
into Turkish from Arabic in the tenth century and be used extensively
from the thirteenth century onwards have survived to the present day. In
this long period, they have changed in accordance with the rules of
Turkish and undergone phonetical changes, which eventually made them
part of the Turkish vocabulary.
A new literary language based on the Oghuz language began to
emerge in Anatolia from the thirteenth century onwards. This literary
Turkish that is generally called Old Anatolian Turkish and began to be
replaced by Ottoman Turkish from the late fifteenth century onwards is
called Modern Turkish today. Modern Turkish, the official language of the
Turkish Republic, have lent words to some languages and have borrowed
words from them in varying degrees throughout its developmental
process. Some of the loanwords that are considered a part of Turkish
language today are from Arabic. Most of these loanwords are used in
accordance with the natural linguistic rules and spelling of Modern
Turkish with only various phonetical changes under the influence of the
recipient language. Most of the the phonetical changes in the consonants
of Arabic loanwords can be explained by the internal and external
dynamics of Modern Turkish.
Modern Turkish have some rules of consonantal phonology which
other languages do not. The most important of these are that Modern
Turkish does not use double consonants, words do not end in vocalized
tenuis and some consonant pairs, and words do not begin with certain
consonants. These features specific to Modern Turkish have an impact
on loanwords as well and lead to some phonetical changes. In this study,
the kind of consonantal changes Arabic loanwords in Turkish have
undergone, what tendencies cause these changes and the levels of
generalization have been proved by using the data obtained from the
Turkish Dictionary.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
İnsanın bir yetisi sonucunda birer iletişim aracı olarak ortaya çıkmış diller gelişim tarihleri boyunca sürekli etkileşim içinde olmuşlardır. Boyutları dilden dile farklılıklar gösteren bu etkilenmeler kültürel etkileşimin de bir sonucu olarak genellikle sözcük alış verişi düzeyinde meydana gelmiştir. Kültürel etkileşim yoluyla birçok dilde olduğu gibi Türkiye Türkçesine de, çeşitli dönemlerde, farklı dillerden sözcükler yerleşmiş ve bu ödünç sözcükler zamanla dilimizin söz varlığının bir parçası olarak günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir.
Türkçenin ilk yazılı örneklerinden bugüne, çeşitli dönemlerde farklı dillerden Türkçeye dâhil olmuş alıntı sözcükler, o dönemde geçerli olan Türkçe kurallar doğrultusunda değişmelere uğramıştır. Bu değişmeler genellikle ünlüler ya da ünsüzler düzeyinde meydana gelen fonetik değişmelerdir. Alıntı sözcüklerde görülen fonetik değişmeler aslında her dilin kendi ses dizimsel dinamiklerinin ve kurallarının bir sonucu olarak, çoğunlukla en az çaba yasasının etkisi ile ortaya çıkmaktadır. Daha kolay söyleme yönünde gelişen bu fonetik değişmeler hem o dilin asıl sözcüklerinde hem de başka dillerden o dile yerleşmiş alıntı sözcüklerde meydana gelmektedir. Dil kurallarının alıntı sözcükleri de kapsayacak şekilde genelleşmesi dillerin alıntı sözcükleri de kendi söz varlığı içine alabilme çabasından kaynaklanmaktadır. Kültürel gelişme ve değişmeler sonucunda dile giren yeni kavramlara her an yeni karşılıklar türetmenin zorluğu, başka dillerden sözcük almayı gerektirmiş ve sözcük alımı daha çok etkilenilen kültürü taşıyan dillerde olmuştur. Bu nedenle de Türkiye Türkçesi, çoğunlukla İslamî değerlerin taşıyıcısı konumunda olan Arapçadan sözcük ödünçlemiştir. X. yüzyılda Arapçadan Türkçeye girmeye başlayan ve XIII. yüzyıldan itibaren de sayısı artarak daha geniş bir kullanım alanı bulan alıntı sözcükler günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. Bu uzun süreçte ana dilin kuralları çerçevesinde değişmelere ve bir ölçüde Türkçeleşme yolunda fonetik farklılaşmalara uğramışlardır.Oğuzcaya dayalı olarak Anadolu’da, XIII. yüzyıldan itibaren gelişen
edebî yazı dili bugün yaygın bir biçimde Eski Anadolu Türkçesi olarak
adlandırılmaktadır. XV. yüzyılın sonlarından itibaren yerini Osmanlı
Türkçesine bırakan bu edebî Türkçe günümüzde Türkiye Türkçesi olarak
Türkiye Cumhuriyetinin resmî dilidir. Türkiye Türkçesi gelişim süreci
boyunca bazı dillere sözcük verirken bazı dillerden de çeşitli oranlarda
sözcük almıştır. Şu anda dilimizin söz varlığı içinde değerlendirilen ödünç
sözcüklerin büyük bir kısmı Arapçadan ödünçlenmiş olanlardır. Bu
sözcüklerin çoğunun Türkiye Türkçesinin doğal dil kurallarına ve
imlasına uyumlu olarak kullanıldıkları, temel dilin etkisi altında, seslik
düzeyde, çeşitli değişmelere uğradıkları görülmektedir. Arapçadan
ödünçlenmiş sözcüklerde ünsüzlerle ilgili olarak meydana gelen ses
olaylarının büyük bir kısmı Türkiye Türkçesinin kendi iç ve dış
dinamiklerine göre açıklanabilmektedir.
Türkiye Türkçesinin ünsüz diziminde diğer dillerde olmayan bazı
kurallar söz konusudur. Bunlardan en önemlileri ikiz ünsüz
kullanılmaması, ötümlü-süreksiz ünsüzlerin sözcük sonunda
bulunmaması, sözcüklerin bazı ünsüz çiftleriyle bitmemesi ve bazı
ünsüzlerle sözcüklerin başlamamasıdır. Türkçeye özgü bu özelliklerin
alıntı sözcüklerde de etkili olduklarını ve bazı fonetik değişmeleri
tetiklerini görmek mümkündür. Bu çalışmada dilimize Arapçadan girmiş
ödünç sözcüklerin, ünsüz düzeyinde ne tür değişimler geçirdikleri ele
alınmış, ünsüzlerle ilgili bu değişmelerin hangi eğilimlerden
kaynaklandığı ve genelleşme düzeyleri Türkçe Sözlükten elde edilmiş
verilerle ispatlanmaya çalışılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 30