COMPARASION OF THE TWO TADHKIRAT ON AWLIYAS
EASTERN TURKISH (MUHAMMAD SIDDIK RUSHDI AND ALI
SHIR NEVAI)
Journal Name:
- Turkish Studies
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
The paper defines tadhkirat, and elaborates in which meanings it
has been used. It is stated that unlike most tadhkirats that simply are
translated from the Tadhkirat al-Awliya of Fariduddin Attar, in this paper
the author created unique work by including additional information to
the translation. It is also mentioned that as the papers are on Sufism
they have attracted interest from readers throughout the years. The paper
also elaborates on what the Sufi literature is. It is stated that despite that
the tadhkirat is passed to our (Ottoman) literature from Eastern Turkish
literature, due to different reasons only handful of works found in original
Eastern Turkish language. Known translation of the Tazkirat al-Awliya of
Fariduddin Attar to Eastern Turkish language were also mentioned.
In the second part, ten awliyas from the Tadhkirat al-Awliya of Ali
Shir Nevai and Muhammed Siddik Rushdi were compared. These awliyas
are Jaʿfar al-Sadiq, Uveys Karani, Utbet-ul Gulam, Ebu Ali Shakik-i
Belhi, Ebu Cazim Mekki, Muhammad Vasi, Ahmad bin Hanbal, Ibrahim
bin Edhem and Imam Shafi. In this comparison, similar and distinctive
characteristics of two tadhkirat author were elaborated. These works
were analysed in general and their contribution to the tadhkirat in
Turkish literature explained. Paper explains crucial points to pay
attention when reading a tadhkirat.
In conclusion part, the scarcity of tadhkirat sources in Eastern
Turkish language and some main reasons for this were mentioned. It is
stated that further works with comparison of the existing sources will be
productive.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Çalışmada tezkirenin tanımı yapılarak, hangi anlamlara geldiği üzerinde durulmuştur. Daha sonra kısaca evliya tezkirelerinin genel olarak Feridüddin Attar’ın eserinden tercüme edildiği ancak bu eserlerin sadece bir tercüme olmadığı, müellifin tercüme ettiği eserlere farklı malumatlar katarak yeni bir eser oluşturduğu üzerinde durulmuştur. Tasavvufla alakalı olan bu eserlerin bütün devirlerde okuyucu kitlesi olduğundan söz edildi. Burada kısaca tasavvuf edebiyatının ne olduğu üzerinde de duruldu. Aslında bu türün (tezkire) Doğu Türkçesinden edebiyatımıza geçmesine rağmen Doğu Türkçesiyle sınırlı sayıda eser vermesinin sebeplerinin farklı olduğu mevzusu dile getirildi. Yine Feridüddin Attar’ın Tezkiretü’l-Evliyasının bilinen Doğu Türkçesine yapılan tercümesinden bahsedildi.
İkinci bölümde, Ali Şir Nevayi’nin Nesaimü’l-Mahabbe Min Şemayimi’l-Fütüvve ve Muhammed Sıddık Rüşdi’nin Tezkiretü’l-Evliya eserinde geçen on evliya genel olarak karşılaştırıldı. Bu evliyalar Cafer-i Sadık, Üveys Karani, Utbe İbni’l-Gulam, Ebu Ali Şakik-i Belhi, Ebu Cazim Mekki, Muhammed Vası, Ahmet Hanbel, İbrahim Ethem ve İmam-ı Şafiidir. Yaptığımız bu mukayesede, iki önemli tezkirecinin aynı ve farklı yönleri üzerinde duruldu. Bu değerlendirmeler genel olarak ele alındı. Türk tezkireciliğine ne gibi katkıları olduğu anlatıldı. Tezkireler okunurken nelere dikkat edilmesi gerektiği ve konuyla ilgili görüşlere yer verildi.
Sonuç kısmında ise bu türle (Doğu Türkçesinde tezkire) alakalı kaynakların kısıtlı olduğundan ve bunun birkaç önemli sebebinden bahsedildi. Mevcut kaynakların daha çok karşılaştırma yapılarak çalışılırsa verimli olacağı üzerinde durularak çalışma tamamlandı.
FULL TEXT (PDF):
- 30