A TEXT LENGUISTIC APPROACH TO THE STORY OF
MUSTAFA KUTLU NAMED RED CEPHESİ
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Every literary text has a declaration. The author / poet / text
producer makes some choices from the wealth of word called language
and combines these selections in the direction of his intention to bring
his literary work. The reader / listener / text producer also solves the
declaration of the text by reaching from the surface structure to the deep
structure via the text.
A text must meet certain criteria to be able to carry its textual
characteristics. Texts that have strong grammatical, semantic and logical
ties between its sentences can carry textual features. Otherwise, there
cannot be a mention of a unity or integrity in the text, and the reader/text
decoder deals with a bunch of meaningless and distorted words and
phrases. Text linguistics, dwelling on the criteria that make a text really
a text, examines the relations of the sentences in a text with each other.
Because providing integrity of the text depends upon these associations.
While doing this, it does not stand on individual sentences, instead, it
treats the text as a whole. Thus, what kind of text is that text and how it
functions are revealed.
Textlinguistics which examine the formation of the text and
evaluate the text as a whole is not an analysis, a comment a critic and
an explanation. The aim of the textlinguistics is to determine what the
elements which give the text the speciality of being textuality are.
Cohesion and coherence are diciplinces which help to determine these
speciality of being textuality in the sentences. Coherence tries to point
out the logical harmony into the sentences. On this study these
diciplinces are practiced on the story of Mustafa Kutlu named Red
Cephesi.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Her edebî metnin bir bildirisi vardır. Yazar/şair/metin üretici, dil denilen kelime servetinden bazı seçmeler yapar ve bu seçmeleri niyeti doğrultusunda birleştirerek edebi eserini meydana getirir. Okur/dinleyen/metin üretici de metindeki yüzey yapıdan derin yapıya ulaşarak metnin bildirisini çözer.
Bir metnin, metin özelliği taşıyabilmesi için bazı kriterlere uygun olması gerekmektedir. Cümleler arasındaki dilbilgisel, anlamsal ve mantıksal bağların sağlam olduğu metinler, metinsellik özelliği taşıyabilirler. Aksi durumda, metinde bir bütünlükten söz edilemez ve okur/metin çözücü de, anlamsız ve bozuk kelime ve cümleler yığınıyla muhatap olur. Metni, metin yapan ölçütlerinin neler olduğu üzerinde duran metin dilbilim, bir metindeki cümlelerin birbirleriyle olan ilişkilerini inceler. Çünkü metnin bütünlük sağlayabilmesi bu ilişkilere bağlıdır. Bunu yaparken tek tek cümleler üzerinde durmaz, metni bir bütün olarak ele alır. Böylece o metnin ne tür bir metin olduğu ve nasıl bir işlev taşıdığı da ortaya çıkmış olur.
Metni bir bütün olarak ele alan ve metnin oluşumunu inceleyen metin dilbilim, ne bir tahlil ne bir yorum ne bir eleştiri ne de bir açıklamadır. Metin dilbilimin amacı, metne metinlik olma özelliği veren unsurların neler olduğunu tespit etmektir. Bağdaşıklık ve Tutarlılık da, bu özelliklerin tespit edilip belirlenmesine yardımcı olan disiplinlerdir. Bağdaşıklık, cümlelerdeki anlam bağıntısı ve dilbilgisel ilişkiler üzerinde durur. Tutarlılık ise, cümleler arasındaki mantıksal düzeni ortaya koymaya çalışır. Bu disiplinler, Mustafa Kutlu’nun Red Cephesi adlı hikâyesine uygulanmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 30