WOMEN BETWEEN RELIGION AND MODERNISM IN TURKEY
Journal Name:
- Turkish Studies
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The Ottoman modernization movement that started with the Tanzimat period continued in the Republican era. The process of modernization has affected Turkish society from different angles and left it alone with a new socialization process. Women who formed the face of social transformation in this process were presented as symbols of modernization. The modernization process did not create an inclusionary language that appealed to all women from different parts of the society. Women from the conservative and religious sections of society have not been able to take advantage of the opportunities of the public sphere shaped by the modern approach. The fact that women from conservative and religious groups have deepened their distances to the public sphere and retreated to more private sphere because they can not have the clothing style required by modern public life.
Therefore, the modernization process has incorporated some of the women with public life through their restructured social roles and clothing styles while leaving the conservative and religious women out of it. Because of social roles defined by patriarchal values and unfulfilling formal criteria of modernity, conservative and religious women have not been able to push the boundaries of the public sphere. Our purpose in this study is to examine the effects of the applications during the period of modernization on conservative and religious women. The basic problem here is the struggle of conservative and religious women to overcome their invisibility resulted from their life and dressing style. This study is based on literature review, interview and observation.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Tanzimat ile başlayan Osmanlı modernleşme hareketi,
Cumhuriyetle birlikte devam etmiştir. Modernleşme süreci Türk
toplumunu farklı açılardan etkilemiş ve yeni bir toplumsallaşma
süreciyle baş başa bırakmıştır. Bu süreçte sosyal ve toplumsal
dönüşümün görünür yüzünü oluşturan kadınlar, modernleşmenin
sembolleri olarak sunulmuşlardır. Modernleşme süreci toplumun farklı
kesimlerinden olan kadınlarının tamamına hitap eden bir dil
tanımlayamamıştır. Modernleşme süreci, yaratılan “modern kadın”
imgesinin dışında kalan kadınları görmezden gelmiştir. Görmezden
gelinen kesimler arasında muhafazakâr ve dindar kesimin kadınları da
bulunmaktadır. Toplumun muhafazakar ve dindar kesimlerinden gelen
kadınları, modern yaklaşımın biçimlendirdiği kamusal alanın
olanaklarından faydalanma imkanı bulamamıştır. Bu noktada
muhafazakâr ve dindar kesimlerden gelen kadınlar, modern kamusal
hayatın gerektirdiği giyim tarzına sahip olamadıkları için kamusal alanla
aralarındaki mesafeyi derinleştirmiş ve daha çok özel alana
çekilmişlerdir. Dolayısıyla modernleşme süreci kadınların bir kısmını
yeniden yapılandırılmış sosyal rolleri ve giyim tarzları sayesinde kamusal
hayata dâhil ederken, muhafazakâr ve dindar kadınları bunun dışında
bırakmıştır. Muhafazakâr ve dindar kadınlar bir yandan ataerkil sistemin
beslediği değerlerin tanımladığı toplumsal rollerinin bir gereği olarak
diğer yandan da modernleşmenin biçimsel kıriterlerini üzerlerinde
taşımadıkları gerekçesi ile kamusal alanının sınırlarını
zorlayamamışlardır. Bu çalışmada amacımız modernleşme sürecindeki
uygulamaların muhafazakâr dindar kadın üzerindeki etkilerini
irdelemektir. Çalışmanın temel problemi, modernleşme sürecinin giyim
tarzları ve yaşam biçimleri nedeniyle gölgede bıraktığı kadınların,
zamanla bu görünmezliği aşma çabalarıdır. Bu çalışma literatür
taraması, mülakat ve gözleme dayalı olarak yapılandırılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 35