You are here

Osmanlı Dönemi Konya'sında Medrese Kurucusu ve Patronu Olarak Sufiler ve Âlimler (18.-19. Yüzyıllar)

KONYA IN OTTOMAN PERIOD SUFIS AND SCHOLARS AS A FOUNDER AND A BOSS

Journal Name:

Publication Year:

DOI: 
http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.39
Author NameUniversity of Author
Abstract (2. Language): 
One of the important province of Ottoman State in Anatolia was Konya that it was very important province for Christians in Byzantine State period, too. It was the most important province in Selçuklu State and in 12nd century this province was the centre of science, culture and politica in islamic world. But after falling the Selçuklu State Konya lost its importance slowly. In this article it will explain how konya gained impotnance in Ottoman State and what the role of Medrese is.
Abstract (Original Language): 
Osmanlı Devleti'nin Anadolu'daki önemli vilâyetlerinden birisi, hiç kuşkusuz, daha önce Bizanz İmparatorluğu döneminde Hristiyanlar açısından da mühim bir şehir olan Konya'dır. Selçuklu hâkimiyetinde yıldızı parlayan ve 12. yüzyılın sonlarına doğru İslam dünyasının en önemli siyaset, bilim ve kültür merkezi olarak yükselen şehir, Selçukluların dağılmasından sonra önemini yavaş yavaş yitirmiş ve Osmanlılar döneminde de uzunca bir süre çevre şehir (periferi) olarak kalmıştır. Osmanlı hâkimiyetindeki Konya'da, bazı istisnalar dışında 18. yüzyıla kadar yeni eğitim müesseselerinin kurulmamış olması, bu itibar kaybının en çarpıcı göstergesidir. Fakat 18. yüzyıldan itibaren Konya hem siyasî, hem dinî-tasavvufî bakımdan yeniden yükselişe geçmiştir. 1680'lerden itibaren, özellikle eğitim alanında, hızlı bir gelişme kaydedilmiştir. Bunu, sayıları 19. yüzyılda hızla yükselen, çok sayıdaki yeni medrese, mekteb, tekke v.s.'nin kuruluşundan anlıyoruz. Osmanlı döneminde Konya'da kurulduğu tespit edilen toplam 49 medresenin 45"inin kuruluşu, bu dönemde gerçekleşmiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Osmanlı Devleti'nde, eğitim-öğretim faaliyetlerine açık en fazla medresenin Konya vilâyetinde bulunduğu, vilâyet sâlnâmelerinin verilerinden anlaşılmaktadır. Medrese kurma çalışmalarında görülen bu patlamanın yanı sıra Konya'da aynı dönemde çok sayıda mekteb, tekke, zâviye ve camî'nin ortaya çıktığı dikkati çekmektedir. Bütün bunlara ilaven, 18. yüzyılın başlarından itibaren vilâyetin değişik yerlerinde kütüphânelerin açıldığını, buralara, dönemin geçerli kitaplarının ve İslam bilimlerinin standart eserlerinin vakfedildiğini görmekteyiz. Bütün bu çalışmaların, Konya'yı, yeniden büyük bir eğitim ve kültür merkezi haline getirdiği açıktır.
162-195