THE CONCEPT OF "HOLLUK" AND SOME FINDINGS AND EVALUATIONS ON ITS APPLICATION
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Turkish cultural climate dominated geographies unchallenged for a long time which is part of the rituals of traditional birth easily not mud Holluk resembles the fine sand soil of a kind that is different from him. It contains a high percentage of clay bearing the Holluk absorption feature, this feature resolves dampness causing pişiğe children, infants, and thus prevents the mother's restless. The first of three important transitional stage of life births, and healthy subjects before and after the development of the principle that the realization of this objective as one of the methods of solution in the current circumstances surrounding the Holluk enabled and have performed a function, but in front of us, this aspect should not be underestimated. Accordingly, the study first identified and some of the reviews on the concept of Holluk, following the traces on the concept of oral culture in some samples of our products will be submitted to the attention movement.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Türk kültür ikliminin hâkim olduğu coğrafyalardaki geleneksel doğum ritüellerinin uzunca bir süre tartışmasız bir parçası olan höllük, kolayca çamurlaşmayan, ince kumu andırsa da ondan farklı olan bir tür topraktır. İçerdiği kil nedeniyle yüksek oranda emicilik özelliği taşıyan höllük, bu özelliği ile çocuklarda pişiğe neden olan ıslaklığı gidererek, bebeğin ve dolayısıyla da annenin huzursuz olmasını engeller. Hayatın üç önemli geçiş aşamasından ilki olan doğum, öncesi ve sonrası ile sağlıklı birey gelişimini ilke edinir. Bu amacın gerçekleşmesine içerisinde bulunulan şartlar etrafındaki çözüm metotlarından biri de höllük olup bu yönüyle azımsanmayacak bir fonksiyon icra eder. Bu doğrultuda, çalışmada öncelikle höllük kavramı üzerinde bazı tespit ve değerlendirmeleri takiben, kavramın sözlü kültür ürünlerimiz üzerindeki izleri bazı örneklerden hareketle dikkatlere sunulacaktır.
- 1
1801-1806