THE STORY OF NOAH IN ISHARI COMMENTS
Journal Name:
- Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Hazrat Noah and his ship are described with various imageries in ishari comments. People like Noah and those who deny it will always be. Because the prophets are the captains of the Islamic ship that leads to salvation and their ships are sharia. Salvation is obtained by being on the ship of sharia. The successors of the Prophets are the murshids. Just like prophets, Murshids are guides who call people to goodness, beauty, salvation, and the favor of God. Because every kind of being other than God that mankind has trusted and relied on has surrounded the mankind like a flood and has taken his liberty. True liberty can only be possible by being attached to God, trusting in Him and sheltering in Him. As a result, according to sufis, the mankind who were created with the most beautiful form can wake up from the sleep of heedlessness and return to the God by following the Qur'an and Sunnah and being under the guidance of a perfect murshid.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
İşârî tefsirlerde Hz. Nuh ve gemisi çeşitli teşbihlerle anlatılmakta, kıyamete kadar Hz. Nuh gibi insanlığı hakka çağıran kimselerin olacağı ve bunun karşısında ayak direyip küfür üzere devam etmek isteyenlerin hakkın karşısında duracağı vurgulanmaktadır. Zira onlara göre peygamberler, kurtuluşa götüren İslâm gemisinin kaptanları, onların gemileri ise şeriattır. Kurtuluş ise bu gemiye binerek Allah’ın emir ve yasaklarını uygulamak suretiyle Hakk’a ulaşmaktan geçmektedir. Buna mukabil Peygamberlerin vârisleri ise âlimler/mürşidlerdir. Mürşidler de tıpkı peygamberler gibi insanları iyiye, güzele, kurtuluşa, Allah’ın rızasına çığıran rehberlerdir. Nasıl ki Nuh’a iman edip gemisine sığınanlar kurtulmuş ise kâmil bir mürşidin rehberliğine sığınanlar da onlar gibi olacaktır. Bunun için sûfîler, hakiki bir şeyhe ittiba eden sâlikin, kendisi bunun farkında olmasa da, gece gündüz denizde seyretmekte olan gemi içerisindeki bir kimse gibi Hak yolunda seyrü seferde olacağını dile getirmektedir. Tasavvufta insan-ı kâmil olarak nitelendirilen mürşid, Allah’ın dışındaki varlıklara (mâsivâya) yönelen her türlü ilgiyi Allah’a döndürmeye gayret göstermeleri bakımından peygamberlerden miras kalan misyonu yerine getirmektedir. Zira insanoğlunun Allah’ın dışında dayandığı, güvendiği, medet umduğu her türlü varlık onu adeta tufan gibi kuşatmış, özgürlüğünü elinden almıştır. Ne var ki aciz bir varlık olan insanoğlu kendi aklınca gittiği yolu hak görmekte, küfür, zevk ü safâ, oyun ve eğlencede inat ederek dünyanın aldatıcı yüzüne teslim olmaktadır. Fakat onun göremediği bir hakikat vardır ki gerçek hürriyet ancak yalnızca Allah’a bağlanmak, O’na güvenmek ve O’na sığınmak ile mümkün olacaktır. Netice itibariyle sûfîlere göre en güzel bir surette yaratılmış olan insanın gaflet uykusundan uyanarak her türlü masivâdan sıyrılıp Cenâb-ı Hakk’a dönmesi Kur’an ve Sünnet’in izinde, kâmil bir mürşidin rehberliğinde mümkün olacaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 1