ANTI-AESTHETICS VERSUS AESTHETICS
Journal Name:
- Uluslararası Hakemli Akademik Sosyal Bilimler Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Art is understood as expression of creativity and imagination in the most general sense. Throughout the history, ideas have continously changed about what will be called as art, various restrictions are brought to this broad meaning in time and new descriptions are created. Today, term of art is used by many people like a concept that is viewed as very simple and clear. In addition it is a fervent discussion subject among academics that in what form art can be defined and even whether it is definable or not.In this sense, Ancient Greeks did not think aesthetics can be an independent science in terms of Ancient period
Greek
s aesthetics. Ideas about beautiful in their works were stated in a mixed form with ethics and politics. However when aesthetic thought systems, art movements, various art concepts within the history are analyzed, it can be seen so easily that the only unchanging feature of beautiful and concept of beautiful is its changeability. When important aesthetic theories from the ancient era to the present, it is seen that various meanings are attached to the concept of "beauty". As a result, concept of beauty changes by the time in accordance with certain cultures and civilizations and it is dependent.
In short, asthetics theory at the period in which there is a dominant thought that aim of the art is to reflect what is beautiful and good, is an outstanding and noble form which is prescribed by the authority and which includes hierarchical order at heart. And it is a science of beauty which is constituted to educate society in the asthetics sense in order to create a society that is not objecting to authority. An "Anti-asthetic" understanding emerges against asthetic rules which are imposed upon modern society and this includes features of Ancient Greece Art especialluy after the 2nd World War against capitalist bourgeoisie culture who serves for beautifying permanent settlement with the help of art. In this sense, there is no more asthetic program which is supported by the Lessing, Kant, Hegel, Schiller and others. It means, a classical asthetic definition based on the Platonist concept of beauty that "limits research area of asthetics by the beauty and art" or in short "aesthetics as the science of beautiful" which are determinants of the classical asthetics understanding is passed over. At the last point reached, art directed art of world as anti-asthetic marginal works being isolated from traditional methods. They tried to put this into visual practices by destroying and violating borders of the oppressive classical asthetics forms which are given in the artistic sense. This anti-asthetic formation which starts by collage and ends up with body art affected art of world, reached today and formed the path for today's artists.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde deği şik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Bugün sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akademik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği, hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir tartışma konusudur.
Bu bağlamda Antik dönem Yunan estetiğinde, Eski Yunanlılar, estetiğin bağımsız bir bilim olabileceğini düşünmemişlerdi. Onların eserlerinde, güzel hakkındaki fikirler, ahlak ve politika ile karışık bir şekilde ifade edilmişti. Oysa tarih içinde çeşitli sanat olguları, sanat akımları, estetik düşünce sistemleri incelendiğinde güzel ve güzellik kavramının tek değişmeyen niteliğinin, değişkenliği olduğu kolayca görülecektir. Antik çağdan günümüze önemli estetik kuramlar incelenirken 'güzellik' kavramına değişik anlamlar yüklendiği görülür. Sonuç olarak, güzellik kavramı belli kültür ve uygarlık durumlarına göre zaman içinde değişir ve bağıntılıdır.
Kısaca, sanatın amacının güzel ve iyi olanı yansıtmak olduğu düşüncesinin hakim olduğu dönemlerdeki estetik kuram, otorite tarafından öngörülen, özünde toplumsal hiyerarşik düzeni barındıran, seçkin ve soylu bir biçimdir. Ve otoriteye karşı gelmeyen bir toplum yaratmak adına, toplumu estetik açıdan eğitmek üzere oluşturulmuş bir güzellik bilimidir. Sanat sayesinde yerleşik düzeni güzelleştirmeye hizmet eden kapitalist burjuva kültürüne karşı özellikle 2 Dünya savaşı sonrasında, Antik Yunan Sanat özelliklerini içinde barındıran, modern topluma dayatılan estetik yasalara karşı bir 'Anti-Estetik' anlayış gelişir. Bu anlamda Lessing, Kant, Hegel, Schiller ve diğerlerinin savunduğu estetik program yoktur artık. Şöyle ki; klasik estetik anlayışın belirleyicileri olan kısaca "güzelin bilimi olarak estetik" veya "estetiğin araştırma alanını güzellik ve sanatla sınırlayan" Platoncu mutlak güzel kavramına dayalı bir klasik estetik tanım artık aşılmıştır. Gelinen son noktada sanat, geleneksel yöntemlerden soyutlanarak anti-estetik marjinal çalışmalar olarak dünya sanatına yön vermiştir. Bunu da sanatsal bağlamda verili olan baskıcı klasik estetik biçimin sınırlarını ihlal ederek, bozarak görsel pratiklere dökmeye çalışmışlardır. Kolajla başlayan beden sanatına kadar varan bu anti-estetik oluşum dünya sanatını etkileyerek günümüze kadar ulaşmış ve bugünün sanatçılarına izlek oluşturmuştur.
FULL TEXT (PDF):
- 57