INTEGRATION OF MALE TO PATRIARCHY: ALIENATION AND ADJUSTMENT
Journal Name:
- Uluslararası Hakemli Akademik Sosyal Bilimler Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Women problems or as it is called today as gender issues, which have been included in other branches of social sciences as a sub-heading in the past, have turned out to be a major discipline thanks to systematic and integrative conceptualization efforts of feminist movements. Although these discussions still protect their freshness, they have proceeded a lot in a short time by founding their epistemological ground coherently and decisively. Social gender studies that ground on the neglected history of the women in the point of inquiring the power relation between man and woman, and the inequality caused by this relation, generally have tried to bring the unequal status of the women in social system into view via objective data. However, the same social system has made status and role definitions for the man as a social gender category and have loaded missions and responsibilities on man together with important rights. These rights, objectives and responsibilities, while forming the description of the unequal relation between man and woman at one hand, on the other hand, they have put up a wall in front of the man to prevent him to inquire the image of power and stability that attributed him on biologic and psychological grounds. The man, who cannot take the system of social values on, has entered into the process of alienation/adjustment within the frame of gender. The alienation that the man has has reflected in his attitudes, discourses and acts. This study, is aimed to scrutinize the process of dealing with the existential problem of the man, who show inadequacy on the point of the genders roles that are attributed to him, and who cannot face with the system of social values. Thus, the analysis of the data gained in the study, and the assertion based on these analyses has been employed as the main method. Consequently, social indicators show that man, who have the relevant problem enters in the process of alienation/adaptation on the basis of gender problem, and that emergent alienation has been reflected to his attitude, discourse and action.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Geçmişte, sosyal bilimlerin birçok farklı disiplini içerisinde bir alt başlık olarak ele alınan kadın sorunları ya da bugünkü haliyle toplumsal cinsiyet tartışmaları, feminist hareketlerin sistematik ve bütünlükçü kavramsallaştırma çalışmalarıyla birlikte başlı başına bir disipline dönüşecek yola adım atmıştır. Bu tartışmalar, yeni olma özelliklerini hala koruyor olmalarına karşın epistemolojik alt yapısını kararlı ve tutarlı biçimde kurarak kısa sürede çok önemli mesafe kat etmiştir. Kadın ve erkek arasındaki güç ilişkilerini ve bu ilişkilerden kaynaklanan eşitsizliklerin sorgulanması noktasında, kadının ihmal edilen tarihini temel alan toplumsal cinsiyet çalışmaları, genellikle kadının toplumsal sistem içindeki eşitsiz konumunu nesnel veriler üzerinden görünür kılmaya çalışmıştır. Oysa aynı toplumsal sistem bir toplumsal cinsiyet kategorisi olarak erkek için de statü ve rol tanımlamaları yapmış, önemli haklarla birlikte görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Söz konusu hak, görev ve sorumluluklar bir taraftan erkek ve kadın arasındaki eşitsiz ilişkinin tarifini oluştururken diğer taraftan erkeğe biyolojik ve psikolojik temelde atfedilen güç ve sarsılmazlık imajı, erkeğin sahip olduğu toplumsal statüyü sorgulamasının önüne kalın bir duvar örmüştür. Bu çalışma, kendisine atfedilen toplumsal cinsiyet rolleri noktasında yetersizlik gösteren ve toplumsal değerler sistemini karşısına alamayan erkeğin, yaşadığı varoluşsal problemi aşma sürecini incelemeyi amaçlamıştır. Dolayısıyla çalışmada tespit edilen verilerin analizi ve bu analizler üzerine kurulan tartışma temel yöntem olarak benimsenmiştir. Nihayetinde Toplumsal göstergeler, söz konusu problemi yaşayan erkeğin toplumsal cinsiyet temelinde bir yabancılaşma/uyum sürecine girdiğini, ortaya çıkan yabancılaşmanın, onun; tutum, söylem ve eylemine yansıdığını göstermektedir.
- 58