Journal Name:
- Cerrahpaşa Tıp Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
In this study we planned to reveal the problems and progress in the management of the
esophageal atresia patients. This study consists of 231 patients with esophageal atresia, treated during the last
22 years. Patients and methods: Patients are subgrouped according to the year of diagnosis: Group I (1978-
1984), Group II (1985-1991) and Group III (1992-2000). All patients are also assessed by the prenatal history,
delivery time and method, time of admission, diagnostic workup, preoperative management and timing of surgery,
technique of surgery, associated anomaly, complication and mortality rate. Results: The mean weight was 2635
gr, 85% of deliveries had been in hospital and 14.7% at home, 91.1% of babies had been term and 8.9% were
preterm. Prenatal polyhydramnios story had been detected in 18.8%. Among the babies with esophageal atresia
51.1% had already been diagnosed before the admission. The associated anomaly rate was 33%. Group I
patients had been operated immediately, Group II patients had been stabilised and operated in semi-elective
conditions, Group III patients are operated in elective conditions. Intraoperative most common complication was
iatrogenic pleural opening. The most common early postoperative complication was pneumonia and atelectesia;
late complication was gastroesophageal reflux. Overall mortality was 59.7% and had been found in Group I as
86.5%, in Group II 64.5% and 29.5% in Group III. Respiratory problems (respiratory stress, pneumonia) and
septicemia have been the most common cause of mortality. Conclusion: This study is the largest study group
published in Turkey. In this study we demonstrated, that in correlation with the development in surgical
techniques, preoperative and postoperative management the complications and mortality rate decreased in
esophageal atresia patients.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu çalışmanın amacı kliniğimizde bakım ve
tedavi gören özofagus atrezili olguları incelemek
ve bu anomali ile ilgili sorunları ve gelişmeleri
ortaya koymaktır. Gereç ve yöntem:
Çalışmada kliniğimizde son 22 yılda tedavi ve
bakımları yapılan özofagus atrezili 231 olgu
geriye dönük olarak irdelendi. Olgular başvuru
yıllarına göre Grup 1 (1978-1984), Grup 2
(1985-1991) ve Grup 3 (1992-2000) olmak
üzere üç ana gruba ayrılarak prenatal öykü,
doğum şekli ve zamanı, başvuru zaman ve şekli,
tanı yöntemleri, ameliyata alınma zamanı,
cerrahi teknikler, ek anomali, komplikasyonlar
ve mortalite oranları açısından değerlendirildi.
Bulgular: Olguların ortalama başvuru ağırl
ığı 2635g, %85.3ü hastane, %14.7si evde
doğum, % 91.1i normal miyadında, %8.9u
erken doğum idi. Prenatal izlenen olgularda
%18.8 oranında polihidroamioz saptanmıştı.
Kliniğimize başvurduğunda olguların %51.1i
öntanılı idi. Ek anomali %33 oranõnda saptand
ı. Grup Ideki olgular acil, Grup II deki olgular
ise hasta stabilize edildikten sonra yarı-
elektif, Grup IIIdeki olgular ise elektif şartlarda
ameliyata alındı. En sık raslanan ameliyat
sırası komplikasyon plevranın iyatrojenik açılmas
ı, ameliyat sonrası erken dönem komplikasyonu
atelektazi ve pnömoni, geç komplikasyon
ise gastroözofagial reflü idi. Olguların
ortalam %59.7si kaybedilirken bu oran Grup
I de %86,5 Grup IIde %64.5 Grup IIIte ise
%29.5 olarak tespit edildi. En sık ölüm nedeni
solunum yetersizliği, pnömoni ve sepsis idi.
Sonuç: Türkiyede bildirilen en geniş seri
olan bu çalışma çocuklarda en sık rastlanan
anomaliler arasında bulunan özofagus atrezisi
ile ilgili olarak klinik bakım koşullarının dü-
zelmesi ve cerrahi deneyimin artışına paralel
olarak rastlanan komplikasyonlarõn ve mortalitenin
incelenen dönemler içinde gittikçe azald
ığını ortaya koymaktadır.
- 2
86-92