TURKISH PARTICIPLES AND GREEK RELATIVE CLAUSES: TURKISH PARASYNTHEMES AND GREEK SYNTAGMS
Journal Name:
- Turkish Studies
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
Turkish and Greek differ clearly in terms of both the syntactic processes and the distribution of their units. Indicative of this differentiation are the difficulties faced by the speakers of Greece in acquiring the method and usage of the Sıfat Fiil of the Turkish language, particularly the ones denoting relations of specialisation between reference and referent. For this purpose, we decided to examine these relations closely, both according to the principles of the contrastive study of the two structural systems, as well as in terms of error analysis, based on the theoretical premises of A. Martinet's Functional Linguistics.
The analysis and interpretation of our students' errors leads to the conclusion that, compared to Modern Greek, which is for the most part characterised by syntagms, i.e. with an analytic method of structuring and providing information (and it is in this sense contrasted to Ancient Greek), the hardest problem in Turkish lies in the existence of synthemes and parasynthemes, i.e. a synthetic and concentrated structural method. Indeed, this is a clear difference, one that is hard to overcome in the learning process adopted for Turkish. The co-existence of genetic and typological divergences accounts for the presence of a significant number of gaps, which are due not to the strategy of interference, but rather to the mechanism of simplification and to the principle of least effort.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Yunanca ile Türkçe arasında hem söz dizimi hem de birimlerin dağılımı konusunda belirleyici farklılıklar vardır. Bu farklılıkların öğrenimde sebep olan zorlukların arasında ana dili Yunanca olanların Türkçe öğrenmelerinde, sıfat-fiil bulunduran tümcelerin söz diziminde (sentaks) ve sıfat-fiillerin kullanımında, özellikle de tamlayan ve tamlanan arasındaki ilişki konusunda karşılaştıkları güçlükler de gösterilebilir. Bundan dolayıdır ki, iki dil sistemi Karşıtsal İnceleme ve de Yanlışları İnceleme kurallarına dayanılarak incelenip bu zorlukların nedenlerini araştırmaya karar verilmiştir. Bu çalışma, Andre Martinet'in İşlevsel Dilbilimi'nin teorisine dayanır.
Öğrencilerin yaptığı yanlışların incelenmesi ve açıklanmasından, ana dili Yunanca olanların Türkçe öğrenmelerinde en büyük zorluk, Çağdaş Yunancada bildirişimde (Eski Yunancanın tersine), daha çok sentagmaların - yani verilerin ve bilgilerin iletişiminde daha ayrıntılı bir yapının - Türkçede ise sentem ve parasemtemlerin (birleşkebirim) - yani daha yoğun ve bireşimli bir yapının - kullanılmasıdır. Bu ayırıcı farklılıktan kaynaklanan güçlükleri aşmak, Türkçe öğreniminde oldukça zor bir süreçtir. Genetik ve tipolojık farklılıkların bir araya gelmesi, oldukça büyük sayıdaki sapmaların meydana gelmesinin sebebi olarak gösterilebilir. Bu sapmaların, girişimden çok, basitleştirme ve en az çaba göstermek düşüncesinden kaynaklanmaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 1
1835-1861