Occlusion of the drain as a complication in urologic open surger
Journal Name:
- Gülhane Tıp Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
In urological surgery currently, passive or suction drains are routinely used
for surgical drainage. In this retrospective study, we reviewed the occlusion
of drain developing after open abdominal/retroperitoneal/pelvic operations in
which drains were used in the last 3 years. Drain occlusion was detected in
only 5 cases (0.97%) in 515 open abdominal/retroperitoneal/pelvic operations in which single drain was used. All patients were male (Mean age=45.2;
range=21–67 years). Common features of these cases were the presence
of a history of major urological surgery, that they were the cases of training,
requirement for the close monitoring of surgical space for possible bleeding
and urine leakage, early postoperative hemorrhage, transfusion in all patients,
presence of collection in surgical space, occlusion of the whole drain with
thrombus and presence of hemorrhagic nature of drain content just prior to
this. Silicone flat drain was used in 4 cases, while round drain was used
in only 1 case. Drain catheters were changed in 4 patients. Hospitalization
period was prolonged and one died in these cases. In conclusion, although
occlusion of the drain rarely occurs in urological surgery, it is particularly
possible in cases of training, in cases with hemorrhagic diathesis, after major
urological, recurrence or anastomotic surgeries, and it might be associated
with serious morbidity and mortality. Therefore, one should be cautious in
similar cases in terms of this complication, or should be more selective about
drain catheter in surgeries with such features.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Günümüz ürolojik cerrahisinde cerrahi drenaj için, rutin olarak pasif ya da
emme drenler kullanılır. Bu retrospektif çalışmada, son üç yılda dren kullanılan açık abdominal/retroperitoneal/pelvik ameliyatlardan sonra gelişen dren
tıkanıklığını araştırdık. Tek dren kullanılan toplam 515 açık abdominal/retroperitoneal/pelvik ameliyat sonrasında sadece 5 olguda (%0.97) dren tıkanıklığı
saptadık. Hastaların tümü erkekti (ortalama yaş=45.2; yaş aralığı=21–67
yıl). Olguların büyük ürolojik ameliyat geçirmiş olmaları, eğitim vakası olmaları, lojun kanama ya da idrar kaçağı nedeniyle yakın takip gerektirmesi, postoperatif erken dönemde kanama olması, tüm hastalarda transfüzyon yapılması,
lojda koleksiyon varlığı, tüm dren kateterinin pıhtıyla tıkalı olması ve bunun
hemen öncesinde dren içeriğinin hemorajik nitelikte olması ortak özellikler olarak saptandı. Dört olguda silikon düz dren kullanılmışken, sadece bir olguda
silikon yuvarlak dren kullanılmıştı. Dört hastada dren kateteri değiştirildi. Bu
dört hastada da hospitalizasyon süresi uzamıştı ve 1 hasta eksitus olmuş-
tu. Sonuç olarak ürolojik açık cerrahide dren tıkanıklığı nadir olarak görülse
de, özellikle eğitim vakalarında, kanama diyatezli olgularda ve büyük ürolojik
ameliyatlardan, nüks ya da zor anastomotik cerrahilerden sonra olasıdır ve
ciddi morbidite ve mortalite ile birlikte olabilir. Bu nedenle benzer olgularda bu
komplikasyon açısından dikkatli olunmalı, ya da bu özelliklere sahip ameliyatlarda dren kateteri konusunda daha seçici olunmalıdır.
- 1
11-16