Correlation between the histologic effects of iron sorbitol injection on liver and the biochemical parameters
Journal Name:
- Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Iron is an essential trace element that has been found in excessive amounts all over the world. When it is present in high cocentrations, there is an excessive amount of iron intake especially in liver, pancreas and heart tis¬sues. The mechanisms by which iron overload damages the tissues are not fully understood. In the present study, we aimed to investigate the correlation between the histologic effects of iron sorbitol injection on liver, and the biochemical parameters. In the experiment, 72 Wistar Albino rats were used and divided into six groups with each group consisted 12 rats. Group I (Control group) were injected serum physiologic for 75 days. Group II rats were injected intramuscular iron sorbitol as a dosage of 0.03 gr/kg/week for 15 days, and Group III rats were injected iron for 30 days, Group IV rats were injected iron for 45 days, Group V and Group VI rats were injected iron for 60 days as the same dosage. Group VI rats had an uninjected period of 15 days after the experiment. Rats were sacrified under ether anesthesia at the end of the experiment , and blood sam¬ples were collected for the measurements of serum iron, total iron binding capacity and ferritin levels and also for the liver enzyme levels. The liver tissues were fixed in 10% formaldehyde for the histologic investigation and stained by Perls iron stain method. There were considerable difference between the serum iron, total iron binding capacity, ferritin levels and liver enzyme levels of the control group and experimental groups, except Group II (p 0.05). Although there have been statistically significant decrease in serum iron, total iron binding capacity and ferritin levels of Group VI when compared with other experimental groups, the levels were high¬er than Group I (Control group) (p 0.05). Also the histologic evaluation of liver tissues were correlated with the biochemical parameters. Iron overload and significant increase in biochemical parameters have been demonstrated after intramuscular injection of iron sorbitol as a dosage of 0.03 gr/kg/week for 15 days in rats. Therefore, these histological changes on liver tissue and increased biochemical parameters were seems to be reversible as the injections discontinued. We have concluded that biochemical parameters are the necessary indicators of liver tissue iron overload and also practical as they are invasive tests.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Dünyada en fazla bulunan metallerden birisi olan demir, organizma için önemlidir. Yüksek konsantrasyonlarda dokular tarafından tutularak özellikle karaciğer, pankreas, kalp gibi organlarda hasar oluşturduğu bilinmektedir. Bu organlardaki hasarın mekanizması günümüzde de tam anlamıyla açıklanabilmiş değildir. Çalış¬mamızda özellikle kliniklerde uygulanan parenteral demir tedavisinin olası karaciğer hasarını biyokimyasal parametrelerle ilişkilendirmeyi amaçladık. Bu amaçla 72 adet Wistar Albino sıçanı 12'şerli altı gruba ayırdık. Grup I (Kontrol grubu) sıçanlara 75 gün süre ile, serum fizyolojik, Grup II sıçanlara 15 gün süre ile, Grup m sıçanlara 30 gün süre ile, Grup IV sıçanlara 45 gün süre ile, Grup V ve Grup VI sıçanlara ise 60 gün süre ile, 0.03gr/kg/hafta demir sorbitol (DS) intramüsküler olarak enjekte edildi. Grup VI sıçanlar 60 gün bittikten sonra 15 gün süre ile enjeksiyonsuz bir dönem geçirdiler. Denekler deney süresi sonunda eter anestezisi altın¬da sakrifiye edildi, alınan kan örneklerinde serum demiri, demir bağlama kapasitesi ,ferritin düzeyleri ve ayrı¬ca karaciğer enzim düzeyleri ölçüldü. Alınan karaciğer doku örnekleri demir boyaması için Perls demir boy¬ası ile boyandı. Serum demiri,demir bağlama kapasitesi, ferritin düzeyleri ve karaciğer enzim düzeylerinin Grup I (kontrol grubu) ile karşılaştırılması sonucunda, Grup II hariç tüm deney gruplarında istatistiksel olarak anlamlı artış saptandı (p 0.05). Grup VI' ya ait ölçümlerde ise diğer gruplara oranla belirgin bir düşüş sap¬tanırken, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında bu düzeylerin yüksek kaldığı gözlendi. Tüm bu biyokimyasal verilerin karaciğer doku demiri ile de uyum gösterdiği gözlendi (p 0.05). On beş günü aşan demir sorbitol enjeksiyonlarında demirin dokuda biriktiği ve süre ile bağlantılı olarak biyokimyasal parametrelerinde yük¬seldiği ancak tedaviye ara verildiğinde hasarın ve serum değerlerinin bir miktar geri dönebildiği gözlendi. Araştırmamızın sonucunda biyokimyasal parametrelerin karaciğer doku demiri ile gösterdiği korelasyon sebebiyle önemli birer gösterge olduğu ve pratik açıdan da non-invaziv yöntemler olması nedeniyle tercih edilebileceği görüldü.
FULL TEXT (PDF):
- 3
44-49