Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası
Author Name |
---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Hukuk ile toplumsal değişme arasında sıkı bir bağlantı vardır.
Belirli bir toplum yapısının doğmasından, hukuk kuralları da elbette gerektiğinde ilham alacak, bazen de bu kurallardan sorumlu tutulacaktır. *
Hukuk, uygulandığı toplumun toplumsal, ekonomik şartlarım sadece yansıtmaz, ayni zamanda bu şartlar üzerinde etkili de olur.
Hukuk düzeninin, "bir milletin geçmişinin ürünü" olduğu, başka bir deyişle, "sun'î" hukuk kuralları ile toplumsal yapıya ters düşülmemesi gerektiği ileri sürülür. Bu görüş, klâsik olan görüştür.
Daha yeni görüşler, hukukun "toplumsal mühendislik" aracı olduğunu savunmaktadır. Bu anlayışa göre, hukuk, basit bir üst yapı kurumu olmaktan çıkar, toplumsal değişmenin motoru telâkki edilir. Böyle bir eğilime, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde ve yeni Türk Devletinin kuruluşu, oluşumu döneminde rastlanmaktadır. Gerçekten, Kemalist düşünce sisteminde, başka bir deyişle, Atatürk devrim düşüncesi sisteminde, çeşitli ve köklü dönüşümler içinde (lâiklik, takvim, yazı, şapka, metrik sistem vb.) en önemlilerinden biri olarak Hukuk Devrimi de, Batı Hukuk düzeninden ve kültüründen (benimsenerek) aktarılan kanunlarla gerçekleştirilmiştir. Türkiye'nin yöneticileri, başta Mustafa Kemal, Türk toplumunun çoğunluğunun nabzını dinlemekten çok, Türkiye'nin Batı uygarlığı düzeyine ulaşmasını bir açıdan kanunlarla gerçekleştirmeyi amaçlamışlardır.
FULL TEXT (PDF):
- 1-4
183-194