Analysis of our cases with central serous chorioretinopathy
Journal Name:
- Gülhane Tıp Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
The aim of the current study is to present the clinical characteristics of cases with central serous chorioretinopathy
diagnosed between January 2002 and March 2006 and followed-up at our clinic. Twenty two patients with accessible
hospital records and fundus fluorescein angiography images
were included in the study. Demographic data, complaints
and visual acuity at admission, visual acuity at the last visit,
fundus fluorescein angiography findings and treatments administered were recorded. Out of 22 patients, 17 were male
and 5 were female, and their mean age was 43 years. Sixteen and 2 of the cases presented with the complaints of
blurred vision and black patch in visual area, respectively.
Central serous chorioretinopathy was detected during ophthalmologic examinations performed for various other reasons in 4 cases. Vision at admission in the cases was in the
range of 0.05 to complete (Snellen). Lesions in macular region in both eyes were detected in 12 patients. Bilateral inactive lesions (hyperflorescens due to pigment epithelial
changes) were detected in 4 of these 12 cases. In the remaining 8 bilateral cases, one eye had active leakage and
the other eye had inactive lesion. All of the unilateral cases
had active leakage. The number of patients under follow-up
was 15, and the average visual acuity improved from 0.76 at
admission to 0.91 at the last visit. Central serous chorioretinopathy is a self-limited disorder in most of the cases,
however it may recur. Significant visual loss may be observed in atypical cases with a chronic course.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu çalışmada kliniğimizde Ocak 2002 ile Mart 2006 arasında tanı konan ve takibi yapılan santral seröz koriyoretinopati olgularının klinik özelliklerinin sunulması amaçlandı. Hastane dosyası ve fundus flöresein anjiyografi kayıtlarına ulaşılabilen 22 olgu çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların demografik verileri, başvuru şikayetleri, başvuru anındaki görme keskinliği, son kontroldeki görme keskinliği, fundus flöresein anjiyografi bulguları ve uygulanan tedaviler kaydedildi. Yirmi iki olgunun 17'si erkek, 5'i kadın olup, ortalama yaş 43 yıldı. Olguların 16 tanesi bulanık görme, 2 tanesi merkezi görme alanında siyah leke yakınmaları ile kliniğimize başvurdu. Dört olguda, başka nedenle yapılan göz muayeneleri esnasında santral seröz koriyoretinopati saptandı. Olguların başvuru anındaki görme keskinliği 0.05- tam (Snellen) arasında değişmekteydi. On iki olguda, her iki gözde maküler bölgede lezyon saptandı. Bu 12 olgunun 4 tanesinde, fundus flöresein anjiyografide bilateral inaktif lezyon (pigment epitel değişikliklerine bağlı hiperflöresans) tespit edildi. Kalan 8 bilateral olgunun bir gözünde aktif sızıntı varken, diğer gözlerinde inaktif lezyon mevcuttu. Tek taraflı olguların tümünde aktif sızıntı izlendi. Takibi olan olgu sayısı 15 idi ve bu olguların başvuru anındaki görme düzeyi ortalaması 0.76 iken, son görme düzeyi ortalaması 0.91 olarak saptandı. Santral seröz koriyoretinopati çoğu olguda kendiliğinden düzelme gösteren, ancak tekrarlayabilen bir hastalıktır. Kronik tutulum gösteren atipik olgularda ciddi görme etkilenmesi ile karşılaşılabilmektedir.
- 4
213-215