Cervantes/Mediterranean Monster, La Gran Sultana and the “Ottoman Spanish” “To be or not to be” (Dramaturgical Analysis)
Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölüm Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Cervantes was the one author in literature and theatre who drew so perfectly the borders of the Mediterranean Sea “from the crystal clear Tajo to Pactolo” and surpassed them by way of the Athlantic. Long before Braudel mentioned about the Old Lake as a space of cultural, comercial exchange as well as a field of confrontations. Of its diverse/hybrid culture were the carriers the “bad poets” of The Voyage to Parnasso (El viaje del Parnaso), the anti-heroes of the Iberian Peninsula, transformed into heroes of the historical reality exposed in La gran sultana doña Catalina de Oviedo.
For Cervantes, “the painter and the writer are the same”. He uses eye deception “el engaño a los ojos” and/or “tropelía” (trompe l‟oeil), “the art of making something appear as another thing”, resource(s) particular to visual and performing arts such as painting and illusionism in La gran sultana in order to construct/deconstruct the work, code/decode the meaning and conceal/reveal the real identity (Old Christian/New Christian) of the characters. With the same purpose Cervantes makes use of clare-obscure (claroscuro), another painting technique and alternates two levels. In the first level he paints the comic, the entertaining, the apparent, the false, the deceitful and in the second level depicts the obscure, the historic, the hidden, the reality of the ins and outs of the Ottoman Palace where the spies are plentiful.
Cervantes/Mediterranean Monster focuses the attention of the reader/spectator on the resistance/lack of love of Catalina and on the tolerance/love of the Sultan. From this opposition emerges (through a constant passing from one level to other) a new character whom Cervantes calls “otomano español” (Ottoman Spanish) –who paradoxially is neither Ottoman/Muslim nor Spanish (Habsburgian)/Christian but of pure blood which we will depict depending upon the concrete clues, tricks, traps, deceits, devices in the work. Cervantes,keeping with the Old Testament in mind, plays with the Old and New Christian identity concepts and so he converts one into another.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Cervantes, ―Tajo‟dan Paktolo‟ya‖ uzanan Akdeniz‘i en iyi anlatan yazardır diyebiliriz. Braudel‘den çok önce yapıtlarında ―Eski Göl‖den ticaret savaş ve büyük kültür alış-veriş alanı olarak söz eder. Parnasos‟a Yolculuk‟ta Akdeniz‘de oluşan melez kültürün taşıyıcıları olarak ―kötü şairler‖i gösterir. La gran sultana‘da İber Yarımadası‘ndan gelen antikahramanlarının Osmanlı topraklarındaki yükselişlerini, kahramana dönüşümlerini konu eder.
Ressamla yazarı, resimle yazıyı bir tutan Cervantes, La gran sultana‘da, derin anlamı oluşturmak için görsel sanatlara özgü ―göz aldatmacası‖ tekniğini kullanır. Bu teknikten yapı-şifre oluşturmak / yapı-şifre sökmek, oyun kişilerinin gerçek/öteki kimliklerini (Eski Hıristiyan/Yeni hıristiyan) gizlemek/açıklamak için yararlanır. Aynı amaçla, resim ve diğer görsel sanatlarda kullanılan bir diğer tekniğe, ışık-gölge (claroscuro) oyununa başvurur; iki anlam katmanı oluşturur. Birincisinde komik, eğlendirici, yüzeysel, yanıltıcı olanı, ikinci katmanda ise örtük, karanlık, tarihsel olanı resmeder; İstanbul sokaklarından Topkapı sarayına dek uzanan istihbarat ağını gözler önüne serer.
Akdeniz Canavarı Cervantes La gran sultana‘da okurun/seyircinin dikkatini Catalina‘nın dinini, adını değiştirmemek için gösterdiği direnç, Sultan‘a olan duygusal uzaklığı ile Sultan‘ın Catalina‘ya gösterdiği tolerans ve duyduğu aşk üzerine çeker. Bu karşıtlıktan/gerilimden yararlanarak sürekli bir katmandan diğerine geçer. Bu gelgitlerin sonucu olarak yeni bir oyun kişisi (―Osmanlı İspanyol‖) doğar. Cervantes kaşla göz arasında melez gibi görünen bu yeni kahramanın ne Osmanlı/Müslüman ne de İspanyol/Hıristiyan olmadığını gösterir. Anlaşıldığı üzere Eski Ahit‘te dayanarak Eski Hıristiyan/Yeni Hıristiyan kavramlarını tersine çevirir.
FULL TEXT (PDF):
- 16
1-22