Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The present article explores Aristotle's views on knowledge, science, and the precision of knowledge. In his book Metaphysics, Aristotle who starts from the question "how do we know", first establishes the relationship among sense -perception, memory, and experience. He then ar¬gues that experience leads to art (tekhne), as well as to science (episteme) which he defines as an accepta and as the habit to make demonstrations about things that are universal and necessary. To know means to know the first causes or first principles. On the basis of this definition of knowledge, Aristotle classifies the sciences according to the specificity of their objects as praktike, whose aim is action; poetike, whose aim is creation, and theoretike, whose aim is truth. Since ac¬cording to Aristotle philosophy is a search of the knowledge of truth, he places philosophy under the heading of the theoretikai sciences in this classification.The article then focuses, on the basis of this classification of sciences, on Aristotle's views about the precision of knowledge. According to him, knowledge which is an intellectual virtue could only be as precise as the nature of the object of knowledge permits it.
At the end of the article we touch upon the differences between Aristotle, and the medieval philosophers who claim to establish their own views about knowledge on the basis of Aristotle's view.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu yazıda, bilgi konusunda "nasıl biliyoruz?" sorusundan hareket eden Aristoteles'in bilgi, bilim, bilgide kesinlik görüşleri ele alınmıştır. Aristoteles Metafizik adlı kitabında öncelikle, duyu, hafıza, deneyin birbirleriyle bağlantısını kurar. Daha sonra deney aracılığıyla zanaata (tekene), ayrıca hem genel hem de zorunlu olarak varolan nesnelerle ilgili bir kabul ile kanıtlamalar yapma huyu olarak tanımladığı bilime (episteme) ulaşıldığını söyler. Bilmek ilk nedenleri, ilkeleri bilmek demektir. Aristoteles, bu bilgi tanımından yola çıkarak ta nesnelerine göre bilimleri, amacı eylem olan praktik, amacı yaratma olan poietik, amacı hakikat olan theoretik olmak üzere üçe ayırır. Felsefe hakikatin bilgisi araştırılması olduğu için, Aristoteles felsefeyi bu bilimler sı¬nıflamasında, theoretik bilimler arasında görür.
Çalışmada, daha sonra bilimler ayrımından yola çıkılarak Aristoteles'in bilginin kesinliği hakkındaki düşünceleri ele alınmaktadır. Buna göre bir erdem olarak bilgi, hakkında olduğu ala¬nın izin verdiği ölçüde kesinlik taşır.
Bu yazının sonunda, kendi bilgi görüşlerini Aristoteles'in bilgi görüşüne dayandırdıklarını söyleyen ortaçağ felsefecileri ile Aristoteles arasındaki farka değinilmiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
126-139