The Problem of Knowledge in Hume’s Philosophy and Kant’s Attempt to Solve it
Journal Name:
- Kaygı: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
The philosophical motion from Hume to Kant is a cornerstone in the
history of philosophy. This is the motion which I will try to evaluate here.
The problem of knowledge which was formulated by Hume shows us
how the cartesian tradition since Descartes’ cogito finds itself in a blind
alley. This is why Kant’s attempt to solve that problem is very vital for
epistemolgy. First of all we will see how Hume’s empiricism ends with
universal scepticism and I will try to show why he can not avoid that end.
Then we will pass on Kant’s response to Hume’s scepticism. I will
discuss whether his response is right and legitimate. In conclusion we will
see that despite the strength which Kant’s response possess, it contains
also some unsolved problems which open door for scepticism.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Hume’dan Kant’a doğru gerçekleşen felsefi hareket, felsefe tarihinde bir
köşe taşıdır. Burada değerlendirmeye çalışacağım şey işte bu harekettir.
Hume tarafından formüle edilmiş olan bilgi problemi, bize Descartes’ın
cogitosundan bu yana karteziyen geleneğin kendisini nasıl çıkmaz bir
sokak içinde bulduğunu gösterir. İşte bu yüzden Kant’ın bu problemi
çözme denemesi epistemoloji için son derece önemlidir. İlk olarak
Hume’un empirizminin nasıl evrensel bir şüphecilikle sona erdiğini
göreceğiz. Hume’un bu sonu neden savuşturamadığını göstermeye
çalışacağım. Daha sonra Hume’un şüpheciliğine yönelik Kant’ın vermiş
olduğu yanıta geçeceğiz. Bu yanıtın doğru ve meşru olup olmadığını
tartışacağım. Sonuç olarak, Kant’ın cevabının sahip olduğu güce rağmen,
aynı zamanda şüpheciliğe kapı açan bir takım çözümlenmemiş problemler
içerdiğini göreceğiz.
FULL TEXT (PDF):
- 10
107