A GENERAL OVERVIEW OF THE TRANSPORTATION POLICY OF THE TURKISH REPUBLIC IN THE ATATÜRK ERA
Journal Name:
- Turkish Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
As the economic activities take the first place in the social and
economic development of a country, public works take the second place.
Transportation (“münakâle”) has an important place in the area of
public works. Transportation system and services provided by this
system are important determiners of development levels of countries, because transportation system, not only fulfils the needs of people, but
also substantially affects the economic activities from their production
to their consumption.
Since its foundation, the Turkish Republic, even in the periods of
economic depression, has placed particular importance to the
development of transportation system. An inadequate and
underdeveloped transportation system was taken over from the
Ottoman State. This inadequate and underdeveloped transportation
network could not withstand the destructive effects of long wars.
Furthermore, majority of the railroads and land roads that the Ottoman
State had built with great sacrifices were in the lands lost in the Balkan
Wars and the First World War.
The Turkish Republic gave priority to railroads in their
transportation policy, because during the Ottoman era, the foreign
investors were effective in the construction and management of the
railroads in Anatolia and Rumelia and primary intention of the founders
of the Republic, who aspired a national state, was to nationalize the
railroads belonged to foreign investors and to construct new railways.
The transportation policy of Turkey did not consist only of
railroads. Despite its limited means, the Republic tried to develop the
land, maritime and airline transportation. In this study, activities in
these areas during the Atatürk Era will be discussed.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bir ülkenin soysal ve ekonomik açıdan gelişmesinde birinci sırayı
ekonomik faaliyetler aldığı gibi ikinciliği de bayındırlık çalışmaları
almaktadır. Bayındırlık çalışmaları içerisinde ulaşım, eski tabiri ile
münakâle, önemli bir yer tutmaktadır. Ulaştırma sistemi ve bu sistemin
ürettiği hizmetler ülkelerin gelişmişlik düzeylerini belirleyen önemli bir
göstergedir. Çünkü ulaştırma sistemi insanların ihtiyaçlarının
karşılanmasını sağladığı gibi, üretimden tüketime kadar diğer ekonomik
faaliyetlerin işleyişini, bazı hallerde vücut bulmasını büyük oranda
etkilemektedir.
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren, en sıkıntılı ve yokluk
dönemlerinde bile, ulaşım sistemini geliştirmeye özel bir önem
vermiştir. Osmanlı Devleti’nden miktar bakımından çok yetersiz, kalite
bakımından da çok geri bir ulaşım sistemi devralınmıştır. Ülkenin eksik
ve yetersiz olan ulaşım şebekesi, uzun süren savaşların getirdiği
yıpranma bozulmaya karşı koyamamıştır. Ayrıca, İmparatorluğun,
büyük fedakarlıklara katlanarak inşa ettirdiği demiryolları ve
karayollarının büyük bir kısmı, önce Balkan Savaşları sonra da I.
Dünya Savaşı yenilgilerinde kaybedilen topraklarda kalmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ulaşım politikasında öncelik demiryolu
siyasetinin olmuştur. Çünkü İmparatorluk döneminde Anadolu ve
Rumeli’de bulunan demiryollarının yapım ve işletmesinde yabancı
yatırımcılar etkili olmuştur. Bu nedenle milli bir devlet amaçlayan
Cumhuriyetin kurucularının öncelikli hedefi yabancı işletmelerin
elindeki demiryolları devletleştirmek ve ardından yeni hatlar açmak
olmuştur. Şüphesiz ki, Türkiye’nin ulaşım politikasını sadece
demiryolu oluşturmamaktadır. Elindeki kısıtlı imkânlarla öncelikle
demiryolu politikası ile birlikte karayolları, denizyolları ve havayolları da
geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada, Atatürk döneminde bu
alanlarda yapılan faaliyetler değerlendirilmiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 2
345-364