LEGITIMIZATION OF THE REGIONALIST IDEA IN ARCHITECTURE THROUGH MUMFORD'S EARLY WRITINGS
Journal Name:
- Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
This paper aims to point out direct or indirect influence of Mumford's critical
ideas formulated as early as 1920s, on the contemporary idea of Regionalism in
architecture. Being a cultural critic, Mumford's translation of the geographical
and political notion of Regionalism into architecture is interesting, because,
although his intellectual position represents the socio-political and intellectual
spirit of his age, there are similarities between the mental habits of that period
and of the present in the interpretation of certain stylistic attitudes in architecture.
In this paper, the emphasis will be given to Mumford's interpretation of the
'local', 'regional', 'universal', and 'modern' aspects of architectural problems
where he often conflates particular architectural forms (images) with certain
'ideas' (such as national, regional, universal) in order to justify some architectural
approaches. This conflation, actually, has been an evidence of formalist tendencies
that have persisted in various modern and post-modern architectural attitudes
(1).
Although it is difficult to claim that there is always a direct relationship between
architectural critical writings and the practice of architecture, historical development
of particular ideas have shown that the impacts of critical texts that are
addressed to architects in practice can be misleading. Such texts can work for the
benefit of architects, only if the ideas and opinions suggested in them do not
distort the perception of architecture by reducing it to fixed schemas or verbal
categories. The latter always carry the risk of misleading architects with irrelevant
solutions which may obscure the understanding of the nature of architecture in
a wider perspective.Mumford's critical role is significant in the world-wide dissemination of the idea
of Regionalism which was originally formulated in Europe. Mumford was widely
influenced by Patrick Geddes, a European city planner, architect and geographer,
and re-formulated Geddes's ideas on Regionalism in his cultural and architectural
critiques. Mumford's early definition of Regionalism was illustrated in one
of his papers, The Relations of Nationalism and Culture published in 1922. He
gradually developed his idea of Regionalism in another paper, The Theory and
Practice of Regionalism, which was published in 1928, and in his famous book
Technics and Civilisation (1934). His idea of Regionalism as opposed to Universalism,
especially in architecture, took its shape in his two papers published in
1941, The Regionalism of Richardson and The Basis of Universalism, where he
compared two American architects, Richardson and Jefferson. As we will see,
Mumford formulated his theory in two phases where he aimed to support the
idea of Regionalism with some forms or images that he saw relevant to
Regionalism. As the first step, Mumford elaborated a criticism of 'Modernism'
both in the political and social arenas and in the field of architecture. In the
second phase, justification of his theory of Regionalism was given its stance in a
definition of Nationalism which was associated with the cultural heritage of
communities. Throughout his writings on Regionalism Mumford developed his
critical view gradually. He shifted his argument from a more 'romantic revivalist'
tendency to a more 'national culturalist' one. Yet, his argument does not go
beyond the level of appearances while compromising between old and new, or
traditional and modern, or universal and regional values in architecture.
Mumford's achievement in defining the ultimate aim of Regionalism seems,
since then, to have remained as a reference for many discussions of what theory
to underly Regionalism.
Before going on to analyze Mumford's ideas and his justification of Regionalism
in architecture, it will be helpful to provide a perspective of the current tendencies
of thinking on the idea of Regionalism in architecture.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
'Rejyonalizm' kavramının bugünkü tanımının oluşmasında şehir plancısı ve
MmAi '•3 7-1998 kültür eleştirmeni Levis Mumford'un 1920'lerde yaptığı eleştirel yorumların
Anahtar sözcükler: 'Rejyonalizm' «Mod- önemij katkıları vardır. Bu yorumların, Mumford'un yaşadığı dönemin kültürel
ernızm, Gelenekselcılık, Mimarı Yorum, „ , , . . . J „ , , ,
Mimarlık Tarihi. ve entellektuel birikimini yansıtmasına rağmen, bu konuda günümüzde yapılan
mimarlık tartışmalarındaki yaklaşımlarla kavramsal anlamda benzerlik taşıması
ilginçtir. Bu benzerlik, son dönem 'Rejyonalizm' tartışmalarında üzerinde
durulan ve vurgulanan bir konu olmasına karşılık, mimarlık eleştirisinin tarihsel
sürecinde kavramsal bakış açılarının değişimlerinin (ya da değişmezlerinin)
değerlendirilmesi açısından önem taşır. Örneğin Mumford'un 'yerel', 'evrensel',
'modern', 'gelenek' gibi soyut kavramları tanımlama biçimi ve bu kavramları
mimarlığın somut ürünleri üzerinde yorumlaması (soyut fikirlerin somut imgelerle
çakıştırılması) modern öncesi ve sonrası dönemlerde sıkça rastladığımız
biçimci tutumlar ile örtüşür. Mimarlık eleştirisi yazımı ile mimari ürünler
arasında doğrudan bağlantı ya da etkileşim olduğunu söylemek zor olsa da,
mimari söylemlerinin mimarlık problemlerine bakış açılarını yönlendirmede
(doğru ya da yanlış) oynadığı rol yadsınamaz.
Mumford 'Rejyonalizm' kavramını Avrupalı kent plancısı ve coğrafyacı Patrick
Geddes'in 'evrimleşmeci ve çevreci' yaklaşımlarından etkilenerek geliştirmiş ve
daha sonra bu kavramı 'Milliyetçilik ve Kültür', 'Rejyonalizmin Teorisi ve
Pratiği', 'Teknik ve Uygarlık' başlıklı makalelerinde incelemiştir. Mumford'un
'Rejyonalizm' kavramını mimari anlamda değerlendirdiği çalışması
'Richardson'un Rejyonalizmi ve Evrenselciliğin Temeli' başlıklı makalesidir. Bu
çalışmalarda Mumford, birbirinden farklı olduğunu vurguladığı iki mimari
yaklaşımı ve ilgili mimarları karşılaştırırken 'Rejyonalizm'in olumlu yönlerini
dile getirerek savunur. Mumford'un 1920-1940 yılları arasındaki yapıtlarında
'Rejyonalizm' kavramına yaklaşımı ve onu meşrulaştırmadaki tutumu değişkenlik
gösterir. Örneğin, önceleri 'Rejyonalizm' kavramını 'milliyetçilik' kavramı ile
özdeş tutarken daha sonra bu kavramı 'romantik yeniden canlandırma' ve 'yerel
kültür' (Kültürel Rejyonalizm) kavramları ile birlikte tartıştığını görürüz.
Burada vurgulanması gereken Mumford'un 'rejyonel* ve 'evrensel* olarak
tanımladığı binaları yorumlarken kullandığı yöntemdir. Bu yöntemde 'soyut
fikirler' (rejyonel ve evrensel) üçüncü boyutta görsel, imgesel düzeyde tanımlanır
ve isimlendirilir. Örneğin, Jefferson'un binalarında kullandığı klasik stildeki
kolonlar Mumford'a göre o binayı 'modern' ve 'evrensel', ayrıca Jefferson'u da
'evrenselci' kılarken, Ricardson'un kullandığı taş cephe kaplamaları ya da tonoz
pencereler binayı 'yerel', 'rejyonel' ve 'geleneksel' kılar. Bu değerlendirme
yöntemi, aslında bugün de izlerine rastladığımız birçok biçimci yaklaşımlardan
çok farklı değildir. Bugünkü 'Mimarlıkta Rejyonalizm' tartışmalarında öne sürülen yöntem ve
yaklaşımların mimarlık tarihi sürecinde gelişen bazı tutumların bir uzantısı
olduğunu ve bu kavramın temelindeki bakış açısının tarihsel anlamda kökünün
'romantik' döneme ve hatta neo-platonculuğa kadar uzandığını görebiliriz. 'Eski
ile yeni', 'modern ile geleneksel' arasındaki (sözde) var olan 'dilema'nın sosyal,
politika ve sanat alanlarındaki çözüm arayışları mimarlıkta da çeşitli akımların
oluşmasına neden olmuştur. Modern mimarlığın tüm dünyada yaygınlaşmasına
tepkisel olarak gelişen tutumlar 1960'larda geleneksel mimarinin öne
çıkartılmasına ve modern ile geleneksel arasındaki problemin vurgulanmasına
neden olmuştur. 1980'lerde yeniden ivme kazanan ve eski ve yeni mimarlık
arasında dialoğun farklı kavramsal bağlamlarla oluşturma çabaları 'Rejyonalizm'
tartışmalarında yeniden odaklanmıştır. 'Rejyonalizm', mimarlık eleştirmenleri
tarafından farklı sıfatlarla (örneğin: sağlıklı, iyileştirici, dirençli, eleştirel, vs.)
tanımlanırken, kavramın coğrafi ve bölgesel özelliğinin yanısıra kültürel niteliği
vurgulanmaya çalışılmıştır. Bu yaklaşımlar içinde Frampton'un geliştirdiği
'Eleştirel Rejyonalizm' kuramı en güçlü olanıdır ve Frampton kuramını bir
yandan 'eleştiri kuram'ına diğer yandan kültürel bağlamda 'hermenetik' bakış
açısına dayandırarak 'Rejyonalizm'i güçlü bir temele oturtmaya çalışır.
'Rejyonalizm' ve özellikle 'Eleştirel Rejyonalizm' yaklaşımlarını eleştirerek
değerlendiren çalışmalar az olmakla beraber, bu değerlendirmeler, 'modern' ve
'geleneksel' mimarlık arasında (sözde) var olan problemlere çözüm önerilerinin
temelinde yatan ideolojik ve kuramsal problemleri vurgulamaları açısından
önemlidir. Örneğin, Alan Calquhoun'un 1989,1993,1996 yıllarında tartışmaya
getirdiği mimarlık problemlerinin ekonomik, politik ve teknik boyutları, ayrıca
tarihsel süreç içinde 'Rejyonalizm' gibi bir kavramın gelişimi ve arkasındaki
nedenlerin irdelenmesi önemli bir katkıdır.
Calquhoun'un önemini vurguladığı fakat tartışmasına girmediği bir diğer konu
ise mimarlıktaki 'Rejyonalizm' yaklaşımlarının düşünsel temellerinin irdelenmesidir.
Böyle bir değerlendirme ise genel anlamda mimarlık problemlerine
kavramsal ve fikirsel düzeyde bakış açılarının dünya düşünce tarihi sürecinde ve
fikirlerin oluşum nedenleri ile birlikte sorgulayarak değerlendirilmesi ile
mümkün olur. Örneğin soyut 'fikir' ve 'kavram'ların somut 'imge'lerle
karıştırılması (veya aynılaştırılması) ve benzer şekilde 'Rejyonel' gibi soyut bir
kavramın 'Rejyonalizm' gibi bir tutuma ve imgeye dönüştürülmesi, ya da
'modernite' kavramının 'modernizm' kavramı ile karıştırılması hep aynı bakıiş
açılarının göstergesi olarak mimarlık tarihi sürecinde karşımıza çıkar. Bu yüzden
mimarlıkta 'Rejyonalizm' düşüncesi yukarıda bahsedilen ve mimarlık problemlerine
bakış açılarının eleştirel anlamda değerlendirilmesi öncelikle gerekir
(Erkılıç, 1994).
FULL TEXT (PDF):
- 1-2
5-23